Sen şu üçkağıtçı... golf sahtekarı, Beverly Hills'li pezevenk değil misin? | Open Subtitles | ألست المقامر الغشاش المتطفل على ملاعب الجولف, القواد من بيفرلي هيلز؟ |
İyice sapıttı pezevenk! Yusuf sana bir şey sorarsa söyleme. Görmedim de. | Open Subtitles | لقد فقد عقله القواد ان سأل عني يايوسف قل انك لم ترني |
Nakit oynarsın, nakit kaybedersin, nakit ödersin gezici pezevenk. | Open Subtitles | تراهن بالمال, تخسر المال,تدفع المال, أيها القواد |
Sempo John'un Çizgi Film Ağı genelevinin pezevengi olduğuna dair. | Open Subtitles | على أن جوني تشيمبو هو القرد القواد المسؤول عن شبكة دعارة أفلام الكرتون |
pezevenkle şişko. Onları öldürdüğümü sanıyordum. | Open Subtitles | إنه القواد والرجل السمين ظننت أنّني قَتلتُهم |
Bu Latin pezevengin seninle konuşmasını bile istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تتكلم مع هذا القواد أتفهم ؟ |
- O briyantinli pezevenk benim senin için yapabileceklerimin yarısını yapamaz. | Open Subtitles | ذلك القواد لن يستطيع فعل نصف ما أستطيع فعله لك |
Bir daha asla bir kovboyu iteleme... çünkü o pezevenk kalbini söküveririz | Open Subtitles | لا تحاول ابدا ان تضع يدك على راعى بقر والا سوف اقطع قلبك خارج جسدك ايها القواد |
Ama anlamadığım bir şey vardı. Her şeyi kontrol altına almıştı... pezevenk sevgilisi Lester Diamond hariç. | Open Subtitles | شيئ واحد لم أفهمة,كان كل شيئ تحت سيطرتها,ما عدا صديقها القواد |
Hayatımın çoğunu fahişelikle geçirdim, ve her ne kadar bir pezevenk... fahişeye bela da getirse, aynı aileden sayılırlar. | Open Subtitles | عشت معظم حياتي عاهرة ً وعلى الرغم من كون القواد سبب تعاسة العاهرة إلا أنه صديقها |
Bu pezevenk seni benden çalmaya çalışıyor! O benim fahişem! | Open Subtitles | هذا القواد يحاول ان يأخذك مني انها عاهرتي |
Çünkü yemin ederim seni gebertirim! Adi pezevenk orospusu! | Open Subtitles | لأننى أقسملك أنى سأقتلك أيها القواد المثير للشفقة |
Çünkü yemin ederim seni gebertirim! Adi pezevenk orospusu! Yanlış! | Open Subtitles | لأننى أقسملك أنى سأقتلك أيها القواد المثير للشفقة |
Evet, bence korkuyorsun. Korkuyorsun çünkü herkes senin ot çeken bir pezevenk olduğunu öğrenecek. | Open Subtitles | بلى , أظن أنكَ خائفاً من أن يرى الجميع ذلك البغيّ القواد.. |
Muhtemelen erkek arkadaşı ya da pezevengi tarafından dövüldü. | Open Subtitles | ربما ضربها عشيقها أو القواد المسئول عنها |
Ama eğer bu pezevengi şu an var olan bir yasayla içeri tıkmayı başarırsanız hukuki yapılanmamız sandığımızdan iyi durumda demektir. | Open Subtitles | لكنك إذا أستخدمت القانون لكي تسجن هذا القواد ربما ذلك قد يثبت أن هذا المكان أفضل مما توقعناه |
Ve burada da cam kafesin içinde... Hayır, Süpersinek'in pezevengi değil. | Open Subtitles | و هنا المغطى بالزجاج كلا، ليست عصا القواد (سوبر فلاي) |
O yakışıklı pezevenkle bayağı hızlı ilerliyor işler galiba. | Open Subtitles | تحدث الأشياء بسرعة جداً بينك وبين ذلك القواد الوسيم صحيح؟ |
Bu pezevengin benim alayımda etkili arkadaşları var. | Open Subtitles | ذلك القواد لديه بعض النفوذ... أصدقاء في كتيبتي. |
Aslında pezo da değildin geceleri halde çalışıyordun. | Open Subtitles | أنت ايضآ لم تكن القواد فقط,أنت كنت تعمل فى السوق000 |
pezevengim beni gezdirmeyecekse, araba sürmeyi öğrenmeliyim. | Open Subtitles | إذا القواد بلدي ليست ستعمل تدفع لي حول بعد الآن، أنا بحاجة إلى أن نتعلم كيف. |
Hey, seni geçen gece kulüpte pezevenklik ederken gördüm, pezo. | Open Subtitles | يا هذا لقد رايتك في النادي قواد الليالي الاخري, هناك, القواد |
Anne asla fahişelik yapmaz ve Abby'i bu pezevenge bırakıp gitmezdi. | Open Subtitles | اان لم تكن حالها كعاهره وتترك آبي مع هذا القواد |
- Onun pezevengiyim. | Open Subtitles | -انا القواد هل انت متأكد انك قواد؟ |