Annesi gibi olmaktan korkmuştu ve bir şekilde doğru şeyi yapacak gücü buldu. | Open Subtitles | كانت خائفة من أن تصبح مثل والدتها وبطريقة ما وجدت القوة لفعل الشيء الصحيح |
Bunu yapacak gücü var mıymış ki? | Open Subtitles | و لديها القوة لفعل ذلك ؟ |
Bunu yapacak gücü ellerinizde tutuyorsunuz. | Open Subtitles | القوة لفعل ذلك في يديك |
Bir gün söylediklerimin gerçekten içimden gelmesi için güç de istedim. | Open Subtitles | ودعيت أن تكون لديّ القوة لفعل ذلك حقاً. |
Bir gün söylediklerimin gerçekten içimden gelmesi için güç de istedim. | Open Subtitles | ودعيت أن تكون لديّ القوة لفعل ذلك حقاً. |
Çünkü işi yapacak güce sahip olmakla birlikte yapacak yüreğin de var. | Open Subtitles | لأنك لستَ فقط تملك القوة لفعل شئ بل إنك تكترث بما يكفي لفعله. |
Ama kim bunu yapacak güce sahip olabilir ki? | Open Subtitles | ولكن من يكول لديه هذه القوة لفعل هذا ؟ |
Ve bunu yapacak güce sahibim. | Open Subtitles | ولديً القوة لفعل ذلك |