ويكيبيديا

    "القيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kusmuk
        
    • kusma
        
    • kusmuğu
        
    • kusmukları
        
    • kusmaya
        
    • Kusmuktan
        
    • kusmayı
        
    • kusmuğa
        
    • kusmana
        
    • kusmuklu
        
    • Kusmuğun
        
    • Kusmukla
        
    • Kusmuklar
        
    • kusmuktu
        
    • kusmukta
        
    Tiegler sarhoşluk halinden, kusmuk havuzunda uyanmak yerine cesedin başında dikilirken uyandı. Open Subtitles واقفاً فوق جثّة بدلاً من أن يكون وجهه ممرغاً ببركة من القيء
    Sidik sarısı ile kusmuk yeşili arası, değil mi? Open Subtitles نوعاً ما مزيج بين البول الأصفر و القيء الأخصر، أليس كذلك؟
    Sonra, ne oldu bilmiyorum bir gece, küp gibi içmişken sabahın beşinde, kusmuk içinde uyandım. Open Subtitles وبعد ذلك، لا أعلم كيف، ليلة ما كنتُ ثملاً للغاية، استيقظت الخامسة صباحا في بركة من القيء.
    kusma torbasına yazmışsın, tatlım! Open Subtitles لقد كتبته على حقيبة القيء بالطائرة يا عزيزي
    Yani bu kitap bana kaşmirden kusmuğu nasıl çıkaracağımı anlatacak mı? Open Subtitles وهذا الكتاب سيخبرني كيف أزيل القيء من الكشمير؟
    Bu talaş hız trenindeki kusmukları emer. Open Subtitles ستمتص نشارة الخشب هذه القيء منالأفعوانية..
    Kan kusmaya ve iki düzine uyuşturucu bağımlı ve bağımsız semptoma geri döndük. Open Subtitles عدنا إلى القيء المدمّى ودزينة الأعراض التي لها أو ليس لها علاقة بالمخدرات
    Sahneyi dondurduğumuzda kusmuk parçacıklarının, çizerler ve arkadaşlarının fotoğrafları olduğunu göreceksiniz? Open Subtitles إذا أوقفت الفيديو، فيمكنك أن ترى بقطع القيء صور رؤوس رسامينا وأصدقائهم
    Hey şampiyon arka merdivende üzerinde adın yazan bir kusmuk var. Open Subtitles يا بطل، يوجد بعض القيء بالخلف هناك مكتوب اسمك عليه
    kusmuk kokan pis bir odada uyandım. Open Subtitles استيقظت في غرفة قذرة تفوح منها رائحة القيء.
    kusmuk torbasına yazmışsın tatlım. Open Subtitles لقد كتبته على حقيبة القيء بالطائرة يا عزيزي
    Gördüğün en iğrenç umumi tuvaletin, kusmuk ve çişle kaplı olduğunu düşün. Open Subtitles تخيل المرحاض العام الأكثر قرفاً قد دخلته من قبل, مغطى بالبول و القيء
    Bu sabah orda bir litre kusmuk vardı. Open Subtitles مكاييل اثنين من القيء هناك في صباح هذا اليوم.
    Harika! Biri, iki katlı kusmuk yığınına kusmuş gibi. Open Subtitles إنه رائع وكأن أحداً ملأه بقدر وفير من القيء
    O tamamen vahşi saç boyası, mide gazı, burun karıştırma, tükürme, kusma, ara sıra rastgele seks ve daha sık sarhoşlukla ilgili Open Subtitles اطلاق الريح نقر الأنف البصاق القيء القوي ممارسة الجنس العشوائي حسب الفرص و السكر حسب الفرص
    Baharatlı yiyecekler de, kasılmalara neden olur ve çocuk doğumu mucizesine, mide bulantısı, kusma ve susuzluk ekler. Open Subtitles الأكل الحار يمكن أن يسبب أيضا التقلصات و الغثيان و القيء و الجفاف الى معجزة الولاده
    Şaka kusmuğu olsun, Şaka kusmuğu olsun. Open Subtitles بلاستيك القيء الخادع، بلاستيك القيء الخادع.
    Şu an rüzgâra karşıyım. Siz kusmuğu toplayarak güzel vakit geçirebilirsiniz. Open Subtitles حسنا، أنا سأذهب، وأنتم إستمتعوا بالبحث في القيء.
    En son arabaya bunlardan birisini aldığımda koltuktan kurumuş kusmukları kazıyana kadar helak olmuştum. Open Subtitles في آخر مرّه كان لدي واحده من هذه في السيارة لقد قمت بتكسير القيء الجاف بسكّينة زبده
    kusmaya ve altını doldurmaya meyilli kel bir küçük adam. Open Subtitles رجل صغير أصلع يعاني من القيء وحساسية من ارتداء الحفاضات
    Bender'ı üzmek istemiyorum ama bu yaptıkları Kusmuktan beter. Open Subtitles لا أريد أن أؤذي مشاعره لكن طعم هذا الطعام مثل القيء
    Kafein zehirlenmesi nedeniyle oluşan bir kriz kusmayı ciğerlerine çekmesine yol açmış. Open Subtitles يا د.بوروناين، كيف ماتت بيلا؟ نوبة تشنج جراء التسمم بالكافيين مما جعلها تستنشق القيء
    Saçındaki kusmuğa bakarak kendin bir sonuca varabilirsin. Open Subtitles أنا سوف أقول لك يكون القيء في شعرك، و حتى تتمكن من استخلاص الاستنتاجات الخاصة بك.
    Kasılmalara ve kusmana yol açar. Open Subtitles إنّه غاز يسبّب التشنّج، القيء.
    Eğer o iş olursa, o kusmuklu ağzına sen suni tenefüs yapacaksın, tamam mı? Open Subtitles انظري, إن ذلك حدث فأنت ستعطينها الفم لفم القيء حسناً؟
    Yerinde olsaydım, ona Kusmuğun üzerine nasıl talaş atılır, öğretmeye başlardım. Open Subtitles لو كنت مكانك، لبدأت بتعليمه كيف يقذف نشارة الخشب على القيء
    Elinizeki en iyi stajyer benim. Ama siz beni Kusmukla ve çıbanla harcıyorsunuz. Open Subtitles أنا أفضل متدربة لديكِ وأنت تهدرينني على القيء والدمامل
    Kusmuklar yukarı geliyor. Open Subtitles وبينما يتدفق القيء الصاعد
    İrice, kallavi bir kusmuktu! Open Subtitles بل كان من النوع الضخم من القيء
    Bu doktor o kusmukta cıva klorürr izleri buldu. Open Subtitles هذا الطبيب وجد آثار كلوريد الزئبق في ذلك القيء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد