Bölgelerin temsilcileriyle tanıştım ve yarın da kumarhane tesisinin ihalelerini kararlaştıracağız. | Open Subtitles | قابلت قيادة مسائل الترسيم وغداً نقاش عقود العمالة الممنوحة لمنشآة الكازينو |
Bu arada şu kumarhane mevzusuyla ilgili bana yardımcı olabilirsin belki. | Open Subtitles | في غضون ذلك، لربّما بإمكانك مُساعدتي في التحقيق بأمر هذا الكازينو. |
kumarhanede çalışmak için ruhsata ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لست مضطراً للحصول على رخصة للعمل في الكازينو |
Büyük oyun odasındaki ışıklar da kumarhanenin kalanı gibi işliyor. | Open Subtitles | الاضواء فى غرفة الريالتو تعمل بالضبط كباقى الاضواء فى الكازينو |
Eğlencenin kumarhaneye daha fazla müşteri çekeceğini sanıyoruz. | Open Subtitles | لقد فكرنا أن الترفية سيكون عاملا مهما لجذب المقامرين الى الكازينو |
- O muhtemelen yeni gazino ile ilgili şehirde çalışma yapıyordu. | Open Subtitles | على الأرجح انه في المدينة يحاول عمل شيء في الكازينو الجديد |
Şimdi tek yapman gereken kumarhaneyi kapatmak öyle değil mi? | Open Subtitles | إذن كل ما عليك فعله هو أنت تغلق الكازينو, صحيح؟ |
Horatio, O'Shay'in kumarhaneden pay almak için ona şantaj yaptığını söyledi. | Open Subtitles | على مخالفات من الكازينو هل تعتقد أن هذا ما قتله ؟ |
Ama, belediye başkanı onu kapatmaya karar vermişti çünkü insanların eğlenmesinden hoşlanmıyordu... Casino'nun şehre kanun kaçaklarını çektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | الذي كان قد بنى فى البلدة المجاورة لكن رئيس البلدة، أراد أن يغلق ذلك الكازينو لأنه لم يحب المقامرة |
Senin için bir kumarhane, bir bar bir otel ya da bir kerhaneyim. | Open Subtitles | كوبا بالنسبة لك فأنا أمثل الكازينو و البار |
Moe kumarhane ve otel hisselerini bize satınca, her şeyin sahibi olacağız. Tom! | Open Subtitles | موجرين سيبيع لنا حصتة هنا فى الكازينو والفندق ليصبح كلة مملوكا للعائلة . |
kumarhane kasasının içine bir bakarak başlayacağım... | Open Subtitles | أبدأ عن طريق الحصول على نظرة من الداخل من هذا القبو الكازينو. |
Jimmy Fingers. Jimmy Fingers... Atlantic City'li eski kumarhane sahibi. | Open Subtitles | جيمي فينجرز رجل الكازينو السابقِ خارج مدينة أتلانتيك |
Başvurman yeterli. Eyalet hukukuna göre onlar başvurunu incelerken... kumarhanede çalışabilirsin. | Open Subtitles | كل ما عليك فعلة هو تقديم طلب ,و طبقاً لقانون ..الولاية الذي ينص على أنك تستطيع العمل في الكازينو |
Özellikle, kesinlikle iş çevirmediği kumarhanede... insanlar mesajı aldılar. | Open Subtitles | خصوصاً في الكازينو حين كان بدون عمل الجميع فهموا الرسالة, |
Onların parası masalardan... parmaklıkların arkasındaki kasalarımıza... kumarhanenin en kutsal odasına akar. | Open Subtitles | و اموالهم تتدفق من الموائد إلى صناديقنا عن طريق الخزينة إلى أكثر الحجرات قدسيةً في الكازينو |
Ama aslında kumarhanenin müdürüydü. | Open Subtitles | و لكن الشيئ الوحيد الذي يديرة هو الكازينو |
Eğlencenin kumarhaneye daha fazla müşteri çekeceğini sanıyoruz. | Open Subtitles | لقد فكرنا أن الترفية سيكون عاملا مهما لجذب المقامرين الى الكازينو |
Herhangi birinin de size söyleyebileceği gibi gazino katındaki başarının en büyük sırrı oyunun nasıl oynandığını bilmektir. | Open Subtitles | كما هو معروف للجميع فإن السر الأكبر و الوحيد للنجاح على أرض الكازينو هو معرفة كيف تلعب اللعبة |
Bölge patronunu da onlar soydu. Şişko olanı. Ayrıca kumarhaneyi. | Open Subtitles | لقد سرقوا أحد الذين يعملون عندك السمين, إضافة إلى الكازينو |
İşte yine adi herifin teki elinde bavulla kumarhaneden çıkıyor. | Open Subtitles | مجرد زبون آخر بدين وملعون يغادر الكازينو بحقيبة |
Casino'yu temsil eden bir firmada çalışamam. Komik olan nedir? | Open Subtitles | لا أستطيع العمل لـ شركة تمثل الكازينو ما الطريف ؟ |
kumarhanedeki gençlerden biriydi. İyi çocuktu. Akıllıydı. | Open Subtitles | كان فتى صغيراً من الكازينو,فتى ذكياً يا لجرأة هذا الفتى,في اليوم التالي فصلتة |
Görüntüde size gösterdiğim Ray'ın cinayetlerin işlendiği saat boyunca gazinoda olduğu. | Open Subtitles | الذي شوّفتُك على الفيديو راي في الكازينو أثناء الوقتِ جرائم القتل إرتكبتْ. |
Çoğu burayı asla terketmez. Bazıları casinodan hiç çıkmaz. | Open Subtitles | من يدخل هناك, لا يمكنهم الخروج من الكازينو أبداً |
O zaman bıyığınız vardı ve benimle casinoda tanışmaya çalıştınız. | Open Subtitles | كان لك شاربا فى هذا الوقت و حاولت مقابلتى فى الكازينو |
Pepper cok vaktimi almaya basladi... ama casinoya odaklanmaya calistim. | Open Subtitles | بيبر بدات تاخذ وقتي لكني حاولت ان ابقي تركيزي على الكازينو |
İnsanların size emanet ettiği kaynaklarla kumar oynamazsınız. | TED | لن تلعب في الكازينو بموارد الناس التي أوكلت إليك. |
Ben burada yaşamıyorum. Kızılderili Kumarhanesi broşürlerini dağıtmaya geldim. | Open Subtitles | لا أعيش هنا، لقد جئت لتوزيع هذه المنشورات الدعائية عن الكازينو الهندي |