Hayır, haki rengi giysi giyen, elleri kelepçeli, tek ayakkabılı başka biri. | Open Subtitles | كلا ، إنّه رجل آخر يرتدي الكاكي ويرتدي قفازات يدوية وحذاء واحد |
Uyarlanabilir haki pantolonunu giyiyor, mıknatıs düğmeli gömleğini giyiyor, kendini çok havalı hissediyor. | TED | يقوم بارتداء الكاكي المعدل الخاص به زره المغناطيسي في أعلى القميص. يجعله يشعر أنه أروع طفل في العالم. |
Bay Jobs işe çoğunlukla haki ya da siyah renk dik yakalı giyerek gelir. | Open Subtitles | أحد مؤسسي أجهزة أبل؟ حسنا، السّيد يلبس جابز أقمشة الكاكي بشكل دائم تقريبا وربطة عنق سوداء في للعمل |
bej pantolon, Oxford mavisi gömlek ve sivri burun ayakkabı giyiyormuş. | Open Subtitles | كان يرتدي بلوزة طويلة من قماش الكاكي وبنطالاً أزرق من نوع أوكسفورد |
Gelirken kurutulmuş hurma da getir. | Open Subtitles | وايضاً احضر بعض الكاكي المجفف ، مادٌمت ذاهب الى هناك |
haki pantolonu bırakıp gider bir Orange Julius portakal suyu alırım. | Open Subtitles | سألبس بنطال الكاكي. وامسك بيدي عصير البرتقال. |
Daha yeni işe başladım, mailde de haki rengi olmasın diyordu. | Open Subtitles | انا جديد هنا وقالت الرساله لا للون الكاكي |
Texas'tan liseli bir çocuk 2006'da bana şöyle yazdı: "Bulabildiğiniz kadar insanı toplayıp, onlara mavi polo gömlek ve haki pantolon giydirmeli ve bir Best Buy mağazasına girmeli ve dikilmelisiniz. | TED | كاتبني طفل في الثانوية من تكساس في 2006 وقال: "يجب أن تجلب أكبر عدد ممكن من الناس ليرتدوا قمصان بولو زرقاء وسراويل بلون الكاكي ويذهبوا لأحد متاجر "باست باي" ويهيموا هناك." |
Sonunda, polis Best Buy mağaza yönetimine mavi polo gömlek ve haki pantolon giymenin aslında yasadışı olmadığını söylemek zorunda kaldı. | TED | في نهاية المطاف، وجب على الشرطة أن تعلم إدارة باست باي بأنه لم يكن في الحقيقة غير قانوني ارتداء قميص بولو أزرق وسراويل بلون الكاكي. |
Sanki haki. haki bir yüzü vardı. | Open Subtitles | سأقول أن وجه الرجل تحول للون الكاكي |
Ar Rissalah'ın ABD bölümü uyum sağlıyor, polo t-shirtler, haki renk pantolonlar. | Open Subtitles | الطائفة الأمريكية من "الرساله" في محاولة للإمتزاج بينهم كالتشابه مثل قمصان البولو وسراويل الكاكي |
İyi ki haki giymişsiniz. | Open Subtitles | فرصة للبس الكاكي |
Hayır, haki demek istedim. | Open Subtitles | لا, أنا يعني الكاكي . قصدته الكاكي . |
haki renk her şeyle gidiyor. | Open Subtitles | الكاكي يليق مع كُل شيء. |
Evet ya da haki. | Open Subtitles | نعم أو الكاكي . |
Kendisi haki giyinmiş! | Open Subtitles | لقد إرتدى الزيّ (الكاكي) بنفسة |
Akşamına yepyeni bir gömlek, kadife yelek ve babamın bej takımıyla karşısına çıktım. | Open Subtitles | ذهبت الى الحفلة الراقصة مرتديا قميصا جديدا وسترة وبنطال ابي الكاكي اللون |
Onlara kim olduğumu söylemiyorum. bej pantolonumla geziyorum. | TED | لا أخبرهم من أكون. بزوج من الكاكي. |
Bu akşamki meze senin sevdiğin kurutulmuş hurma ve pirinç keki. | Open Subtitles | الوجبات الخفيفة لِهذه الليلة هي المُفضلة لديك , فاكهة الكاكي المُجففة و كعكة الأرز |
Örneğin, ...ortada 10 hurma olduğunu düşünelim. | Open Subtitles | ,كمثال لنفترض وجود عشرة حبات من الكاكي فاكهة الكاكي: فاكهة أصلها من الصين وتزرع تحت أشعة الشمس) (ولونها بين الأخضر والأصفر |