Kamera ve ses için 10 dakika! | Open Subtitles | أمامنا 10 دقائق لتهيئة الكاميرا و الصوت |
Kamera ve televizyon var, ama hepsi bu kadar. | Open Subtitles | لدينا الكاميرا و الشاشه هذا كل ما هنالك |
- Kamera ve film? | Open Subtitles | الكاميرا و الفيلم ؟ |
Böylece kamerayı ortadan kaldırıp, o hareketi panele transfer ettik. | TED | فنحن فقط أزلنا الكاميرا و نقلنا تلك الحركة إلى اللوحة. |
O kamerayı alıp daha önce hiç olmadığı bir yere koyduk. | Open Subtitles | لقد أخذنا تلك الكاميرا و وضعناها حيث لم توضع من قبل |
Kameranın karşısına geçip söylenmesi gerekenleri söyleyemem. | Open Subtitles | لا يُمكنني الظُهور أمام الكاميرا و قَول الأشياء التي يَجِب قَولُها |
Kameranın gittiği yere silahta gidebilir, o da benim korktuğumu biliyor. | Open Subtitles | يمكن للمسدس أن يصل إلى نفس المكان الذي وصلت إليه الكاميرا .و هذا أسوأ خوفي |
Angela, tüm Kamera ve tarama ekipmanlar ışıklı masanın yanına kuruldu. | Open Subtitles | آنجي) كل معداتك من الكاميرا و الماسح الضوئي موضوعه بجانب طاولة الاضاءة. |
Kamera ve motor! | Open Subtitles | ! الكاميرا! و... |
Torununun cüzdanını masanın üzerine bıraktım kamerayı tekrar aldım ve evden çıktım. | Open Subtitles | وضعت محفظة حفيدها على الطاولة... 0 حملت الكاميرا و خرجت من هناك |
Sen kamerayı çaldığında, kapına gelirlerse, peşindekiler yerel polistir. | Open Subtitles | إسرق تلك الكاميرا و إن أتي أحدهم طارقًا الباب فستكون شرطة محليّة |
Katie'nin kamerayı ve diğer şeyleri kullanmakla ilgili kurallarına ve yasaklarına uyacağıma ve şu varlığı, her neyse, örneği ya da formu rencide etmeyeceğime, söz veriyorum, bu yüzden Tanrım bana yardım et. | Open Subtitles | أقسم على الالتزام كاتي القوانين وتنظيم إستخدام الكاميرا و ألا أهين ذلك الكيان |
Bir şey olursa kamerayı sana verip ineceğim. | Open Subtitles | إذا حصل شئ ما خاطئ سأرمي الكاميرا و أقفز . حسناً ؟ |
Ben yürüyüp giderken Kameranın kalkışını hayal ediyorum. | Open Subtitles | أتخيل الكاميرا و هي ترتفع بينما أنا أتحرك |
Ayak yosması, sunucunun ayakları dibinde oturan muhteşem görünen, Kameranın sürekli çektiği tavır yapıp duran kız. | Open Subtitles | القدم هو هي الفتاة التي تجلس عند قدمي المضيف تبدو رائعة تضهر بجميع لقطات الكاميرا و تحصل على الكثير من الوضعيات |
Stillson Kameranın önüne geçti de, bir şeyden nemalanmadı mı yoksa ben mi yanlış gördüm? | Open Subtitles | هل المشكلة مني أم أن (ستيلسون) وقف للتو أمام الكاميرا و لم ينسب كل هذا الفضل لأمر آخر؟ |
Bizi buralara kadar getiren gösterinin yapımcısı benim. Kameranın karşısına geçtim ve sonra tüm hikâye çıkıverdi. | Open Subtitles | نظرت فى الكاميرا و خرجت القصة كلها . |