Altından bir posta sahip olan koç Nefele'nin oğullarından biri olan Frisso'yu denizin... öte yanına taşımayı başardı. | Open Subtitles | الكبش كان له فروة ذهبية و قد إستطاع حمل فريسو أحد أبناء نيقيلي عبر البحر |
Bedensel, sistemik, kafanın derinliklerinde bir yere gömülü, çılgınca bir çift koç boynuzu, sonra özel bir adam gelip burayı yakıyor, eğer o da sizden hoşlanırsa birbirinizi mutlu ediyorsunuz, daha sonra da iyice harlıyorsunuz. | TED | إنه جسدي، إنه نظامي، فهو أشبه بزوج بشع من قرون الكبش مدفونة في مكان ما في عمق جمجمتك، وعندما يمر ذلك الفتى المميز. فانه ينشرح. وإذا أحبك هو أيضا، فسوف يسعد كل منكما الآخر. ومن ثم فسيزداد لهب الحب. |
Beyler, belki de çatıya çıkıp koç sidiği içmek çözüm yolu değildir. | Open Subtitles | ... ربما التدريب وحدنا ،بشرب بول الكبش ليس هو المطلوب |
Hermes, oğullarını koruyabilsin diye koçu Nefele'ye verdi. | Open Subtitles | هارمز أعطى الكبش إلى نيقيلي لكي يمكنها أن تنقذ أبنائها |
Peki tamam, diyelim ki tanrı koçu verdi. | Open Subtitles | لكن .. حسنا لو وافقنا على ان الرب اعطاه الكبش |
İşte sana Maliye Bakanlığı için bir koçun vergi ederi. | Open Subtitles | ها هو ما يستحقه الكبش من الضريبة للخزانة |
Son zamanlarda Ram çok tatlı oldu beni teselli ediyor. | Open Subtitles | لاتقلق. الكبش لذا حلوى مؤخرا، مواساتي ومادة. |
Musa yeni çağ olan koç Çağı'nı temsil ediyordu ve bu yüzden herkes eski çağdan vazgeçmeliydi. | Open Subtitles | لهذا يهود مستوي اليوم ما زالَ يَنْفخُ Horne الكبش. |
koç boynuzu. Bu üçünün tek bir ortak noktası vardır. | Open Subtitles | قرون الكبش جميعها تشترك في شيء |
Kurban edilecek koç burada. | Open Subtitles | هاك الكبش للمحرقة |
Bir koç maskotu. | Open Subtitles | . انه الكبش جالب الحظ |
(Müzik) ve her bir takım yıldızı değişik tür yıldızlardan oluştuğu için her biri kendi eşsiz melodisini yaratacaktır, koç Takım Yıldızı gibi. | TED | (موسيقى) وبما أن كل كوكبة تتكون من مجموعة مختلفة من النجوم، فستنتج حينها كل كوكبة طابعها الفريد والمميز، كبرج الحمل، أو الكبش. |
Koyunlar. koç. | Open Subtitles | - الماعز , الكبش |
Pockets koçu sağmaya çalışsa da! | Open Subtitles | محاولة بوكيتس لحلب الكبش جعلت الأمر يستحق العناء! |
Zaten koçu verdiğinden öldürmesine gerek kalmaz. | Open Subtitles | اعطه الكبش ولم يكن هذا من واجبه |
"koçu kurban et, oğlunu değil". Peygamber tanrıya itaat etmiş. | Open Subtitles | اذبح الكبش بدلا من ابنك والنبي اطاع ربه |
Çağır domuzu, kurdu, koçu. | Open Subtitles | استدعي الخنزير ، و الذئب" "و الكبش |
Kurtlar koçu öldürdü. | Open Subtitles | - الذئاب قتلت الكبش |
Herşey bir koçun postu yüzünden başladı. | Open Subtitles | كل هذا بدأ بسبب صاحب رأس الكبش |
Ayrıca koçun idrarını içerek antrenman yaparlar. | Open Subtitles | يتدربون على شرب بول الكبش |
Akşam saat 8'de Ram tapınağında oyuncağı getirmek istiyorum. | Open Subtitles | 8مساء في معبد الكبش سأجلب الدمية توتو ايضاً |