Böylece, geriye gittik ve arabalar gelişmeden önceki büyük şehirlere bakmaya başladık. | TED | لذلك فقد ذهبنا مرة أخرى ونظرنا للمدن الكبيرة التي نشأت قبل السيارات. |
Karşıya yapılan büyük inşaatın kocaman bir et dükkânı olacağını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن البناية الكبيرة التي أمامنا ستفتح محل شواء كبير |
Benim için büyük anlam taşır çünkü büyükannem bu kâse içinde boğulmuştu. | Open Subtitles | و التي تعني لي الكثير لأنها الكأس الكبيرة التي غرقت فيها جدتي. |
Umrumda değil. Her gün almam gereken o koca hapları yutayım bari. | Open Subtitles | سأذهب لتناول تلك الحبوب الكبيرة التي يجب عليّ تناولها كلّ يوم |
Ona dün gece oltamıza vuran kocaman şeyi anlatıyordum da. | Open Subtitles | كنت أخبره عن السمكة الكبيرة التي أمسكنا بها ليلة البارحة |
Ve bütün büyük hedeflerin ve önemli planların gerçek amaçları, er ya da geç meydana çıkar, açıklığa kavuşur. | Open Subtitles | و ثم، جميع تلك التصاميم و المخططات الكبيرة التي قاموا بها، سوف تعرض و تكشف حقيقية بماذا كانوا يفعلون. |
Akıllı hizmetkarlar olmak için sahip olduğumuz bu büyük gücü kötüye kullanıyoruz ve dünyayı yok ediyoruz. | TED | ونستغل هذه القوة الكبيرة التي لدينا لنصبح حكماء الحكمة، ونقوم بتدمير العالم. |
Ben ve tabii ki hepimiz, hayatımızdaki bu büyük kararlardan oldukça sorumluyuz. | TED | .. انا . .و جميعنا اليوم مسؤولون عن معظم القرارات الكبيرة التي تواجهنا في حياتنا |
Şimdi sizi algınızı değiştirebilecek birkaç büyük soru ile baş başa bıraksam, ve benim terörist grubumun bizim harekete geçebilmemiz için, sizi yeteri kadar öfkelendirmesi gerekli olduğunu söylesem, hangi düşünce ve tepkilerin ortaya çıkacağını kim bilebilir? | TED | إذا كان لي أن أترككم مع بعض الأسئلة الكبيرة التي هنا التي قد تغير نظره الشخص، ومن يدري ماهي الافكار والردود التي ستنتج منها، لكن هل أنا شخصيا ومجموعتي الارهابيه نحتاج لنفجر انفسنا حتى تصل لكم فكرتنا |
Öyle bir okul ki çocuklar bu entelektüel maceralarına arabulucuları tarafından sorulan büyük soruların yönlendirmesiyle devam edecekler | TED | تكون مدرسة يخوض فيها الاطفال تلك المغامرات العلمية تقودهم تلك الأسئلة الكبيرة التي يضعونها المعلمون. |
Okyanustaki en büyük avlanma tekneleri olan süper trollerin bir düzine 747 jeti tutabilecek kadar ağı var. | TED | سفن الصيد الكبيرة التي تصيد في المحيط لديها شباك كبيرة جداً تتسع لـ12 طائرة من طراز 747. |
Yarattığımız bu büyük arı laneti konusunda ne yapacağız? | TED | فما الذي سنفعله حيال تلك المعضلة الكبيرة التي خلقناها للنحل؟ |
Bazen, teknolojik görünen büyük sorunların öyle olmadıkları ortaya çıkar. | TED | في بعض الاحيان , المشاكل الكبيرة التي كانت تبدو تكنولوجية تتحول حتى لا تكون كذلك. |
İşte Amerika'daki en büyük sorunun çözümü. | TED | وفكرت، أن هذا هو الحل للمشكلة الكبيرة التي تُواجهها أمريكا اليوم. |
Bölgede cereyan eden büyük hareketlilik çok büyük umutlara neden olmuştu. | TED | حيث تفجرت طاقة عارمة من الأمل على إثر هذه الحركة الكبيرة التي كانت تجري في المنطقة. |
Ama bu Enron'la olan büyük problemimi çözmedi, çünkü Enron'da sosyal öğeler de söz konusu. | TED | لكن هذا لا يحل المشكلة الكبيرة التي لدي مع إنرون بعد، لأن في حالة إنرون، هناك عامل إجتماعي أيضاً. |
Enerji açısından, bunu iretmek balık için çok maliyetli. neden yaptığı konusunda ise hiç bir fikrimiz yok. Bu, çözülmesi gereken büyük gizemlerden biri. | TED | يتطلب هذه السمكة طاقة كبيرة للقيام بذلك، و ليس لدينا ادنى فكرة لماذا تقوم بذلك. واحدة اخرى من الاحجيات الكبيرة التي تحتاج الى الحل. |
Bayan Şey, ağız dediğiniz o koca deliğe benim için bir mayın atın lütfen. | Open Subtitles | يا آنسة "ثينغ/شيئ", أحشر لغم أرضي في هذه الفتحة الكبيرة التي تدعوها فم |
İnşaatın nasıl gittiğini görmeye gidecektim, ama köşeyi döndüğümde, camdaki "Rick's" yazan o koca resmi gördüm. | Open Subtitles | لقد ذهبت فحسب لأرى كيف يسير البناء ولكنني جئت من عند الزاوية .. ورأيت تلك "اللافتة الكبيرة التي تقول "مطعم ريك |