ويكيبيديا

    "الكبيرة كانت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Büyük
        
    İmalat alanını yeniden yaratmakta başarısız olduk ve Büyük teknolojik gelişmeler ondan uzakta gelişti. TED لقد فشلنا بالتجديد في مساحة التصنيع والابتكارات التكنولوجية الكبيرة كانت بعيده عن ذلك
    Büyük yük yenilen etten... ...insanlara geçiyordu. TED و هذه الكميات الكبيرة كانت تنتقل إلى الناس الذين يأكلون هذه الوجبة.
    Bu Büyük salonun hemen disinda 10 Büyük arastirma laboratuvari vardi. Open Subtitles خارج هذه القاعة الكبيرة كانت هناك 10 مختبرات بحوث كبيرة.
    Büyük değişikliklerin olduğu fark edilince, birden bir panik havası doğdu, string teorisinin bu yeni ve Büyük devriminde hiçbirimiz geride kalmak istemiyorduk. Open Subtitles كان هناك الكثير من السحر ,إذا كنت تحب, إدراك أن الأشياء الكبيرة كانت تحدث, وجميعنا نريد أن نكون فى المقدمة
    Büyük parçalarda bulaşma yoktu ama mikro kalıntılarda bulaşma izi gözlemledim. Open Subtitles و لا واحد من الأشياء الكبيرة كانت ملوّثة لكن البقايا الصغيرة كانت عالية جدّا
    Minnesotalı bir çocuk için bu Büyük şehir korkutucuydu. Open Subtitles وبالنسبة لفتى من مينيسوتا المدينة الكبيرة كانت مكانا مخيفا
    Bana en Büyük kızımı hatırlattı. Hırçının tekiydi. Hala öyle. Open Subtitles انها تذكرنى ببنتى الكبيرة, كانت مشاكسة ومازالت
    Kuyruklu yıldızlar ve Büyük meteorların tümü dünyamız etrafında dönüyordu. Open Subtitles المذنبات و الشهب الكبيرة كانت تدور و تندفع حولها
    Küçük şirketler daha Büyük olanlar tarafından yutuldu. Open Subtitles الشركات الكبيرة كانت تقضي على الشركات الصغيرة مجددًا
    Şimdiye kadarki bütün Büyük doğum günlerim berbat geçti. Open Subtitles حسنا، حتى الآن كل اعياد ميلادي الكبيرة كانت مقيتة
    Fakat bir süre sonra anlaşıldı ki... Büyük hayvanlar işin yalnızca bir parçası. Open Subtitles لكنه سرعان ما أصبح واضحا أن هذه الحيوانات الكبيرة كانت جزءا فقط من القصة.
    Elimde şu Büyük balyozlardan olurdu. Open Subtitles كانت لدي تلك المزربة الكبيرة. كانت ضخمة.
    Safkan. Büyük olanından. Gerçek gibi görünürdü. Open Subtitles فحول الخيل ، تلك العظيمة الكبيرة كانت تبدو حقيقية
    Belki, Büyük kız kardeşi finansal konuda... yardım ediyordu. Open Subtitles لا أعلم ربما الأخت الكبيرة كانت.. آه تساعده من الناحية المالية
    Her ikisini de Vaşington eyaletindeki Oso toprak kaymasında kullandık, çünkü Büyük sorun afeti coğrafi mekânsal ve hidrolojik olarak anlamaktı -- arama ve kurtarma olarak değil. TED قمنا باستخدامهما في انزلاقات أوسو الطينية في ولاية واشنطن، لأن المشكلة الكبيرة كانت فهم الجغرافية المكانية والهيدرولوجية للكارثة وليس البحث والإنقاذ.
    Büyük Wall Street firmalari bile alim yapiyordu. Open Subtitles حتى شركات وول ستريت الكبيرة كانت تشتري
    O Büyük mavi gökyüzündeki her bulutun bana bakıp kahkaha attığını gördüm. Open Subtitles أقسمالذيكلّ غيمةفيتلك السماء الزرقاء الكبيرة كانت وجها الذي يسخر مني...
    Ama asıl Büyük hatam ona çiçekle gitmek oldu. Open Subtitles غلطتي الكبيرة كانت الظهور بالورود
    Yüz sene önce doğmuş olsaydım, yaşamımdaki Büyük kararlar benim için verilmiş olacaktı -- yani doğduğum kasabada yaşıyor olacaktım; Büyük olasılıkla babamla aynı işte çalışıyor olurdum ve muhtemelen annemin seçmiş olduğu bir kadınla evli olurdum. TED و إن كنت قد ولدت قبل مئة عام من ذلك العام فاني موقنٌ ان قراراتي الكبيرة .. كانت قد اتخذت بدون استشارتي اعني انني كنت حينها سأبقى في قريتي التي ولدت فيها وربما سوف ادخل نفس النطاق الذي يعمل فيه والدي وربما سوف اتزوج امرأة تختارها لي والدتي
    Çünkü Büyük kızı hastaydı. Open Subtitles لأن ابنتها الكبيرة كانت مريضة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد