| yazmayı biliyor. Mektuplara cevap veriyor. | Open Subtitles | إنه يعرف الكتابه و يجيب العديد من الخطابات |
| yazmayı her zaman çok severdi. Öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد كان الأفضل دائما في الكتابه أليس كذلك ؟ |
| Hangisinin senin hobin olduğunu merak etmeye başlıyoruz, yazmak mı kriket mi? | Open Subtitles | كنا سنتسائل ما هى هوايتك الكتابه أو الكريكيت ؟ |
| 'Yeniden yazmak', dört akordan fazlasıyla işe başlamak demek. | Open Subtitles | . . حسنا إعادة الكتابه معناها انك الآن لديكي اكثر من 4 اوتار لتبدأي بهم |
| yazmaya başlasam iyi olacak. | Open Subtitles | أفترض أنه يتعين على أن أقوم ببعض الكتابه أولاً |
| Ne kargacık burgacık yazı! Kızım bile bundan daha iyi yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب بعجلة , ابنتي تستطيع الكتابه افضل من ذلك |
| Birçok yazar yazma kurallarını bilir... ama nasıl yazılacağını bilmez. | Open Subtitles | الكثير من الكتاب يعرفون قواعد الكتابه لكنهم لا يحسنون الكتابة إذن ؟ |
| Kusura bakma. Dizinin üstünde yazabilir misin? | Open Subtitles | أنا آسف أتمانع أن تستمر فى الكتابه على ركبك ؟ |
| Hey, diğer elle yazmayı öğrenmenin | Open Subtitles | مهلاً، أنت تعرف أنهم يقولون أن تعلم الكتابه |
| Kimse okumasa bile gazetede yazmayı seviyorum. Bu işi buradan da yapabilirim. | Open Subtitles | لذلك حتى لو لم يكن هناك أحد يقرأها أحب الكتابه للصحافه أستطيع الكتابه من هنا |
| Don'un yazmayı bildiğinden bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً حتى من أنه يجيد الكتابه |
| yazmayı bırak yürüyemiyordu bile. | Open Subtitles | لم تكن لتستطيع المشي ناهيك هن الكتابه |
| Küçük ofisime tıkılıp kaldım ve zaman yolculuğu hakkında yazmak çok zor! | Open Subtitles | كم أصاب بالجنون محبوساً في مكتبي الصغير ومن الصعب جداً الكتابه عن السفر بالزمن |
| - Eğer bir grupta şarkı söylerse söz yazmak çok da kolay olmayacak. | Open Subtitles | إذا انضمت إلى فرقه ما لن يكون من السهل علينا الكتابه |
| Yine de beni düşündürdü seninle söz yazmak çok kolaydı ve bence bunu tekrarlamalıyız. | Open Subtitles | هذا جعلني افكر بأنه كان من السهل الكتابه معك و اعتقد بأنه يجدر بنا فعلها مجدداً |
| - Cuk oturmuş. Hala satıyor, evet. Ama en azından yazmaya koyulmam lazım. | Open Subtitles | انه ما زال يباع حتى الان ولكن على الاقل نجحت فى الكتابه |
| Editörü bir cahilin dilinden yazmaya çalıştığını düşünüyordu. | Open Subtitles | .كانهناكالعديدمنالأخطاءاللغويه. كأننا نسمعه من شخص لا يعرف الكتابه. |
| Sayfanın başlarında yazmanın sessizlik ve duraklamak için alan oluşturduğu yazıyor. | Open Subtitles | مع كلمات قليلة جدا على الصفحة ... ...الكتابه نفسها خلقت مجال للصمت و التوقف. |
| Gerçek bir yazar olmak istiyorsan sadece mahalleni, aileni ve kedi yavrularını yazamazsın. | Open Subtitles | لن تقومي دائماً بالكتابه عن جيرانكِ وعائلتكِ أو قططكِ حسنا, وما العيب في الكتابه عن هذه الاشياء؟ |
| Zoe, seni seviyorum ama burada yazabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | زوي انا احبك ولكن لا اعلم اذا كنت استطيع حتى الكتابه هنا |
| Onlara, yazı yazmakla ilgili bir şey bilmediğimi söyledim, ama Batı'nın sürülerini bildiğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنى لا أعلم الكثير عن الكتابه. لكن, أنا متأكد أننى أعرف عن الغرب.. |
| duvardaki yazıyı okumak için yardıma ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجه للمساعده لأرى الكتابه على الحائط |
| Bu tarz yazılar, yaratıcılığımı açığa çıkarıyor, üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذرُ لكَ إن كان إبداعي في الكتابه يُضايقكَ.. |
| Şu küçük yazıları okuyamıyorum. | Open Subtitles | لا أقدر على قراءه الكتابه الصغيره |
| Kağıt azlığı ve diğer zorluklar beni yazmaktan alıkoydular. | Open Subtitles | نقص الورق مع الصعوبات الأخرى التى نلاقيها فى العمل منعتنى من الكتابه قبل ذلك |