ويكيبيديا

    "الكتان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • keten
        
    • ketende
        
    • ketenden
        
    Buğday çimi, bitki tohumu, keten tohumu yağı, protein tozu. Open Subtitles قمح و سيليوم و زيت حب الكتان و مسحوق البروتين
    Yumuşak bir kokusu vardı. Bilirsiniz sanki biraz keten tohumu yağı kokusunu andırıyordu. TED كان لها اريج لطيف ورائحة تشبه رائحة زيت الكتان نوعا ما
    İnce keten ve zırh, onların defnedilme kıyafetleri olacak. Open Subtitles أجود أنواع الكتان والدروع الحديدية سوف تكون ملابس دفنهم.
    Kendi çiftliği vardı. keten yetiştireceğim derken battı. Open Subtitles كان لديه محله الشّخصي، أفلس عندما حاول الاستحواذ على ‏الكتان
    70 gün boyunca kralın cesedini tuzlar ve merhemlerle kurutmaya ve korumaya çalıştılar ardından onu koruyucu mücevherler, tılsımlar ve muskalarla dolu yüzlerce metre uzunluğundaki keten kumaşa sardılar. Open Subtitles قاموا بتجفيف جسده الملكي ،لمدة سبعين يوماً باستخدام الأملاح والزيوت المقدسة ثم قاموا بلف جسده بمئات الأمتار من الكتان
    Hayır, aynı değil. bu bir keten, ve bu da bir ıslatılmış keten. Open Subtitles لا على الإطلاق. هذا من الكتان وهذا للكتابات الرقيقه
    keten sarma, merakla hava geçirmez olsa , bir el örgü ile daha tutarlı bir iplik sayısı olması görünüyor. Open Subtitles و التغليف الكتان على الرغم من إحكامه بشدة ويبدو أن وجود عدد الصفحات أكثر اتساقا مع نسج اليد.
    Balkanlılar keten tohumu süzücü özel bir hastalık direncine sahipler, bu da bizim anakaradaki mahsûllerimizi ikiye katlayacak. Open Subtitles يمتلك البيلكانيون نوعا معينا من بزور الكتان المقاومة لللأمراض ويمكنها أن تضاعف محصولنا على البر الرئيسى.
    Tarihe uygun olarak hazırladığım keten iç çamaşırını. Open Subtitles صممت ملابس داخلية مدققة تاريخيا ومصنوعة من الكتان
    Tarihsel olarak keten iple tutturulmuş deri bir kese olurdu. Open Subtitles تاريخياً، ذلك سيكون كيساً جلدياً معقود معاً بخيوط الكتان.
    Muz ve keten yağlı protein içeceğimi içerim. Open Subtitles اتناول مشروب البروتين مع الموز وزيت بذرة الكتان
    Sesin kesiliyor. Balmumu ve beyazlatılmış keten tohumu yağı buldum, hem onbaşı Lozada'nın vücudunda, hem de... Open Subtitles لقد وجدت آثار من شمع العسل و مبيض زيت بذر الكتان
    Gerçek bir yatağa, iyi bir diyete biraz keten tohumu yağına, hatta biraz pilatese ihtiyacın var. Open Subtitles تحتاج سريراَ حقيقياَ حمية ريجيم حقيقية بعض زيوت الكتان وربما تمارين الإطالة
    açık renk ahşap ve keten kumaş kaplamalı bir kanepe düşünüyoruz. Open Subtitles نفكر ببعض الخشب الأملس أريكة من الكتان المحشو بكثرة
    keten tohumu yağı akçaağaç mobilyalarda çok iyi iş görür. Open Subtitles زيت بذر الكتان يعمل الافضل على الأثاث القيقب
    Mezardaki toprağı inceliyordum ve keten tohumu yağıyla kaplanmış iplik parçaları buldum. Open Subtitles لقد كنتُ اصفي التربة من قاع القبر و وجدتُ ألياف مغطاة بزيت بذرة الكتان
    keten tohumu yağı da bu malzemeleri korumak için sürülen bir yağ. Open Subtitles حيث زيت بذرة الكتان يستخدم لعزل الماء عن القماش
    Tohum küspeleriyle de. Bak, pamuk, keten. Open Subtitles وجبات من الحبوب أيضا انظري,بذور القطن و الكتان
    En sonunda keten tohumuyla işi hallettim, amma yumuşak bir geçiş oldu. Open Subtitles بذر الكتان من قام بالعمل كله لقد كان عملاً يسيراً
    Mürekkep, ketende solgun pembe bir iz bırakarak çıkar. Open Subtitles والحبر يغسل بسهولة من الكتان ترك وردي شاحب وصمة عار
    İki dünyayı birleştirmek için düz ve doğal ketenden bir servis örtüsüyle başlardım. Open Subtitles ابدأ بشيء أولي مفارش الطاولات من الكتان الطبيعي لدمج السمتين مع بعض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد