Hakkında çok şey okudum, bence Sam orada mutlu olacak. | Open Subtitles | لقد سمعت الكثير عنها واعتقد بأن "سامويل" سيكون سعيدا هناك |
Hakkında çok şey duyduğum kız burada demek. | Open Subtitles | إذاً فهذه هي الفتاة التي سمعت الكثير عنها |
Hakkında çok şey duydum ve okudum. | Open Subtitles | سمعت الكثير عنها وقرأت الكثير عنها |
maalesef, basında hakkında çok fazla şey okuduğumuz, sinyal istihbarat görevi. | TED | واحده هي التجسس التي لأاسف قرأنا الكثير عنها في الصحافه . |
Neredeyse yüzyıldır bunlar hakkında çok fazla şey öğrenemedik. | TED | لقرن من الزمان، لانزال نجهل الكثير عنها. |
Geçtiğimiz yıllar boyunca, Elaine Barrish hakkında bu gazetede çok şey yazdım. | Open Subtitles | لقد كتبت الكثير عنها عبر السنوات |
O konuda çok şey bilirim. | Open Subtitles | اعرف الكثير عنها |
Konu hakkında pek bir şey bilmiyorum ama acaba aletin maruz kaldığı yüksek derece sıcaklıktan dolayı bir hata olmuş olabilir mi? | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عنها لكن أتسائل هل يمكن تعرض هذا لحرارة عالية من النار والتسبب بخطأ |
Onun Hakkında çok şey biliyorum. | Open Subtitles | إنني أعرف الكثير عنها. |
Onun Hakkında çok şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الكثير عنها أعرف .. |
Bu konu Hakkında çok şey bilen bir müşterim var. | Open Subtitles | لديّ زبون يعرف الكثير عنها |
Elaine Barrish Hakkında çok şey yazdım. | Open Subtitles | كتبت الكثير عنها |
Onun Hakkında çok şey duymuş olmalısınız. | Open Subtitles | لابد وانكم سمعتم الكثير عنها |
Linda. Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | ليندا لقد سمعت الكثير عنها |
Ve onları öyle fotoğraflıyordu. Bu bana onun Hakkında çok şey anlatıyor. | Open Subtitles | ذلك يخبرنا الكثير عنها |
Fakat tıpkı ona da söylediğim gibi konu hakkında çok fazla şey bilmiyorum o yüzden ona buraya gelmemizi önerdim. | Open Subtitles | لكن بما اني لا أعرف الكثير عنها مثلما قلت له، إقترحت أن نأتي هنا |
Ilsa, şimdi vazgeçemeyiz. Onun hakkında çok fazla şey biliyorlar. Eğer şimdi vazgeçerse, onu öldüreceklerdir. | Open Subtitles | (إلسا)، لا يمكن الإنسحاب يعرفون الكثير عنها إذا انسحبنا الآن ستموت، صدقيني |
O yüzden onun hakkında bu kadar çok şey biliyordu. | Open Subtitles | لذا عرف الكثير عنها |
Bu konuda çok şey biliyorum. | Open Subtitles | فأنا أعرف الكثير عنها |
Kadın şüpheli hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | الأُنثى المُشتبه بها لا نعلم الكثير عنها |