ve yetişkin yaşamınızı da etkileyecek şekilde gittikçe içinize yerleşiyor ve kökleniyor. Evet bunu çok görüyoruz. | TED | يستمر ويتجذر شيئاً فشيئاً ليمتد حتى إلى مرحلة الرشد إذاً، نلاحظ الكثير من هذا القبيل |
bunu çok yaptım. Arkadaşım Shareen'la dükkanları gezerdik. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير من هذا ، كنت أذهب للمتاجر مع صديقتى شيرين |
Babama göre uygunsa bunu çok kullanacağım. | Open Subtitles | هذا عظيم. وفقاً لأبى, يمكننى ان استخدم الكثير من هذا. |
Ve son olarak tiyatro sahnesinden çok fazla ilham geliyor. | TED | وأخيرا أريد أن أشير إلى ان الكثير من هذا الإلهام يأتي من المسرح. |
Eğer çok fazla toksin üretmedi ise o zaman daha az sayıda mikrop bulursunuz. | TED | إذا لم تفرز الكثير من هذا السم إذاً فمن المحتمل أن تجد رقماً أقل. |
Korkarım Dış Parti bundan daha fazlasını almaz. | Open Subtitles | .. ا لا يوجد الكثير من هذا لأعضاء الحزب الخارجيين ,أعتقد |
Korkarım Dış Parti bundan daha fazlasını almaz. | Open Subtitles | .. ا لا يوجد الكثير من هذا لأعضاء الحزب الخارجيين ,أعتقد |
Bakın, bunu çok yaşıyoruz. Hafta sonu için çocuklar buraya geliyor, sarhoş olup ne isterlerse yapabileceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | نصادف الكثير من هذا القبيل فتية يقدمون لقضاء العطلة، ويثملون |
Birinin yapmak istemediği bir işe zorlandığını fark edebilirim. bunu çok görmüşlüğüm var. | Open Subtitles | يمكننى أن أعرف متى يكون الشخص مدفوعاً لفعل شىء لا يريد فعلة ، لقد رأيتُ الكثير من هذا. |
Evet, son zamanlarda bunu çok yapıyorum. | Open Subtitles | أجل، لقد كنت أفعل الكثير من هذا مؤخراً |
Çünkü o gün bunu çok iyi anladım. | Open Subtitles | لأني رأيت الكثير من هذا ذلك اليوم |
Bu aralar bunu çok duyuyorum. | Open Subtitles | الكثير من هذا يحدث هذه الأيام. |
- bunu çok içince. - Aynen öyle. | Open Subtitles | ـ مع الكثير من هذا الشراب ـ أجل |
Ama Smallville'de bunu çok gördüm. | Open Subtitles | "لكنّي أرى الكثير من هذا في "سمولفيل |
Jacko, unutma. bunu çok fazla kullanma. | Open Subtitles | (جاكو)، تذكّر فحسب لا تستخدم الكثير من هذا |
bunu çok duyuyorum. | Open Subtitles | شكرا لدي الكثير من هذا |
O gün öğrendiğim şeyse, küçük dostumuzdan çok fazla beklentim olduğuydu. | TED | وما تعلمته ذلك اليوم كان أني توقعت الكثير من هذا الصديق الصغير. |
Bir tepkimeye yol açması için çok fazla miktarda alınmış olması gerekir. | Open Subtitles | يجب أن تتناولين الكثير من هذا الشيء، المُريع ليُسبّب تفاعلًا. |