| En büyük yalan, diğer insanlara ihtiyacımız olması. | Open Subtitles | الكذبة الكبيرة هي أننا نحتاج إلى آخرين |
| Aynı şu diğer büyük yalan gibi: | Open Subtitles | إنها أشبه بتلك الكذبة الكبيرة |
| büyük yalan. | Open Subtitles | الكذبة الكبيرة |
| Büyük yalana inandın. | Open Subtitles | ـ إذن أنتِ وقعت تحت أثر الكذبة الكبيرة |
| Büyük yalana karşı uyanık olun! | Open Subtitles | احذروا هذه الكذبة الكبيرة |
| Benjamin sonunda sana karşı dürüst oluyordu, ama sen ona büyük bir yalan söyledin. | Open Subtitles | بنجامين كان أخيراً صريحاً معكِ و أنتِ أخبرته بهذه الكذبة الكبيرة العملاقة |