Ve bir Müslüman olarak, yapmak istediğim ilk şey Mekke'ye gidip, İslam'ın en kutsal mabedi olan Kabe'yi ziyaret etmekti. | TED | وكان اول شيء قمت به كمسلم هو الذهاب الى مكة .. وزيارة الكعبة المكان الاكثر قدسية في الاسلام |
Ve bu arada, tüm bu ruhsallığın yanısıra, Kabe'de bana oldukça ilginç gelen dünyevi bir ayrıntı vardı. Cinsiyetler arasında hiçbir ayrım yoktu. | TED | واثناء ذلك واثناء ذلك الجو الايماني المميز كان هناك تفصيل صغير في الكعبة اثار اهتمامي وهو انه لم يكن هناك فصلٌ بين الجنسين |
Kabe'den ayrıldım, birşeyler yemek için Mekke şehir merkezine indim. | TED | عندما غادرت الكعبة الى وسط مكة من اجل ان أأكل شيئاً .. |
İhram giysilerini giyip, Kâbe'nin çevresinde yedi tur attım. | Open Subtitles | و فى زى الإحرام, لففت السبع أشواط حول الكعبة |
Hacı olarak, İslam'ın en bilindik sembolü olan Ana Mescit'e, yani Kâbe'ye gelmiştik. | Open Subtitles | كحجاج جِئنا إلى المسجد الحرام إلى الكعبة الرمز المعروف للإسلام |
Kabede yedi tur Attım. Gündoğuşunda dua ettim. | Open Subtitles | و قمت بالدوران حول الكعبة سبعة مرات |
Müslümanların Medine'deki Kabe'nin etrafında olmaları buna benzerdir. | TED | هذه صورة للمسلمون يدورون حول الكعبة بمكة. |
Söyle O' na... Kabe nin anahtarlarını veririz, yetki veririz istediği kadar para. | Open Subtitles | أخبره أننا سنعطيه السلطة , المكانة , و مفاتيح الكعبة |
İhram giysilerini giyip, Kabe'nin çevresinde yedi tur attım. | Open Subtitles | و فى زى الإحرام, لففت السبع أشواط حول الكعبة |
Kabe, savaşa izin verilmeyen kutsal bir bölgede bulunuyordu. | Open Subtitles | الكعبة كانت محاطة بفناء مقدس حيث كان القتال فيه محرما |
Hikayeye göre bir gece Kabe'nin yanında uyurken | Open Subtitles | القصة تحكى أنه فى ليلة كان نائما بالقرب من الكعبة |
"Mekke'deki kafirleri öldürmelisiniz" şeklinde değil, ancak sadece onlara verilen mühlet dolduğu zaman ve eğer sadece aranızda başka antlaşma yapılmamışsa ve eğer sadece onlar Kabe'ye girmenizi engellemeye karkarsa ve eğer sadece ilk saldıran onlar olursa onları öldürebilirsiniz. | TED | لا تقتلوا الكفار في مكة، ولكن ﺑامكانكم، يسمح لكم، ولكن بعد انتهاء فترة سماح فقط. وفقط إذا لم يكن هناك أي اتفاقية أخرى. وفقط إذا حاولوا منعكم عن الكعبة. وفقط إذا قاتلوكم أولا. |
Kabe'nin etrafında dönülen tavaf sırasında birlikteydiler, | TED | كانوا يدورون حول الكعبة بما يدعى ب" الطواف " معاً انه السير بصورة دائرية حول الكعبة |
"Komik" dedim kendi kendime. "Kutsal Kabe'de karşı cinsle karışabilirsin, ama Burger King'de değil." | TED | قلت في نفسي " هذا مضحك " يمكنك ان تؤدي تعاليم الاسلام دون فصل بين الجنسين في الكعبة ولا يمكنك ذلك في برجر كنغ |
Oğlum, biz tanrıları Kabe de her gün görüyoruz. | Open Subtitles | عمار , نحن نرى الآلهة فى الكعبة كل يوم |
BİZİMLE Kabe YE GELİN! | Open Subtitles | أنضموا إلينا فى الطريق إلى الكعبة |
Müslümanlar Kâbe'yi tavaf ederken, Hz. Muhammed'in yolundan yürür, kendilerini Allah'a teslim ederler. | Open Subtitles | عندما يطوف المسلمين حول الكعبة فانهم يسيرون على خطى نبيهم محمد |
Müslüman kaynaklar, Kâbe'nin fi tarihinden beri Allah'a tapmada merkez bir tapınak rolünde olduğunu kabul etmektedirler. | Open Subtitles | تسلم المصادر الإسلامية بصحة ان الكعبة بناء مركزى لعبادةِ الله وهى موجوده منذ القدم |
Muhammed'in doğumu sırasında da, Kâbe'de 360'tan fazla ve tek başına çok saygı duyulan tanrı putları bulunmaktaydı. | Open Subtitles | إحتوت الكعبة أصنام لاكثر من 360 إله مختلف كل واحد مكرم بذاته |
Kâbe'nin yönetimi Kureyş, yani Hz. Muhammed'in doğduğu kabiledeydi, dolayısıyla zengin ve güçlüydüler. | Open Subtitles | قبيلة محمد التى ولد بها قريش سيطرت على اداره الكعبة |
Kabede yedi tur Attım. | Open Subtitles | و قمت بالدوران حول الكعبة سبعة مرات |