Niye? Çünkü kızınız böbrek hastasıydı ve ona böbrek arıyordunuz. | Open Subtitles | لأن ابنتك لديها الفشل الكلوي وكنت تبحث عن الكلى لها. |
Her sabah bir kaşık dolusu böbrek tozu böbrek sorunlarınızı halleder. | Open Subtitles | ملعقة من مسحوق الكلى كل صباح تزيل كل مشاكل الكلى نهائياً |
Sirozunuz varsa ya da böbrek rahatsızlığınız Zilpoza sizin için uygun olmayabilir. | Open Subtitles | على الدراسة المزدوجة لو كان لديك تليف كبدي أو مرض في الكلى |
Kalp zayıflarsa karaciğer, böbrekler ve beyin yeteri kadar oksijen alamaz. | Open Subtitles | إن كان ضعيفاً، فالأكسجين لا يصل للكبد ولا الكلى ولا المخ |
Ve işte inşaa ettiğimiz minyatür böbrekleri görüyorsunuz. | TED | و يمكنكم أن ترون هذه الكلى المصغرة التي هندسناها |
Bunlar böbrek iltihaplanmasını, lezyonları ve böbrek ağırlığının artmasını içeriyor. | TED | بالاضافة الى التهاب الكلى والآفات وزيادة الوزن الكلى |
Ve bu da böbrek kanserinin sonunda alabildiğim ilaçtan sonraki | TED | وهذا هو المخطط لسرطان الكلى في مرحلته الرابعة |
Bu, süreç boyunca kafeini fazla tüketmemden kaynaklanan böbrek enfeksiyonundaki hastane faturamın miktarı. | TED | هذه فاتورة مستشفى متعلقة بالتهاب الكلى الذي أصابني من كثرة استهلاك الكافيين بسبب هذا الحدث. |
böbrek yetmezliği olan hastaların diyaliz yükü taşımadığı bir dünya hayal edin. | TED | وتخيلوا عالمًا حيث مرضى الفشل الكلوي لا يجب عليهم تحمل عبء غسيل الكلى. |
Bay Tribbiani, korkarim sizde böbrek tasi var. | Open Subtitles | سيد تريبياني أخشى أنك تعاني من حصى في الكلى |
Sakinliğin Küçük Kitabı, böbrek kanalına doğru sağa hereket edecek. | Open Subtitles | هو أن يتحرك كتاب الهدوء الصغير ناحية اليمين، إلى قناة الكلى |
Kız kardeşimi böbrek nakli için hazırlayın. | Open Subtitles | قومي بإعداد وتجهيز أختي لعملية زراعة الكلى |
Ara sıra böbrek çekim hariç. | Open Subtitles | ما عدا في بعض الأحيان أثناء إطلاق النار في الكلى |
böbrek ve karaciğer fonksiyonların mükemmel. | Open Subtitles | ووظائف الكلى .. والبنكرياس نتيجتهم رائعة جداً |
Yeni bir böbreğe ihtiyacı var. böbrek kabilesinde olabilir diye düşünüyorum. | Open Subtitles | يحتاج لكلية جديدة كنت أفكر أنه قد أجد واحدة عند أصحاب الكلى |
Kalp ilacı almasaydım... tansiyon sorunum olmasaydı... diyalize girmeseydim ve böbrek nakli için sıra beklemeseydim... | Open Subtitles | لو لم اكن اتناول دواء القلب.. واعاني من ضغط الدم المرتفع وعملية زرع الكلى |
Dalak, karaciğer, böbrekler, üreme organı. Birçok önemli şey var içerde. | Open Subtitles | الطحال، الكبد، الكلى والأعضاء التناسلية ثمّة الكثير من الأعضاء الهامّة بالداخل |
Nabız çok düzensiz. böbrekleri çalışmıyor. | Open Subtitles | ان نبضه غير منتظم و لقد توقفت وظائف الكلى |
renal artere de bulaşmış. Neden böbreği de çıkarmıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نستأصل الكلى ما دام الشريان الكلوي الأيسر مصاباً؟ |
Üzgünüm bir hata yaptık burnunu düzeltmek yerine böbreğini almışız. | Open Subtitles | اسف اقترفنا خطا اخذنا الكلى بدل ان نصلح الانف |
Vater sendromu omur, anüs, trake, yemek borusu ve renal sistemi etkileyen bir genetik durumdur. | Open Subtitles | متلازمة فاتر هي حالة جينية التي تؤثر على الفقرات البطنية و الشرج و الرغامي و المرئ و الكلى |
Bacaklarında, kalbinde, böbreğinde ya da beyninde pıhtılaşma olabilir. | Open Subtitles | الجلطات يمكن أن تؤثر على القدمين القلب الكلى المخ |
Buradan itibaren mikroorganizmalar iskelet sistemine yayılabilir, sırt ağrısına ve hareket etmede zorluğa neden olur; Böbreklere ve bağırsaklara yayılır, karın ağrısına neden olur; ve beyine yayılır, baş ağrılarına ve hatta bilinç bozukluğuna neden olur. | TED | من هنا، يمكن أن تنتشر الميكروبات إلى نظام الهيكل العظمي، وتسبب آلام الظهر وصعوبة الحركة؛ وتتسلل إلى الكلى والأمعاء، وتُسبب آلام في البطن وإلى الدماغ، مما تُسبب صداع وفقد الوعي. |
Böbreklerin çalışmaya başlamasını ve vücuttaki fazla sıvıyı atmasını umuyoruz. | Open Subtitles | نأمل ان الكلى لم تصاب وسنبدا بمساعدته ليستعيد السوائل المفقوده |
Sağ eliyle ise Böbreklerine dalıyor. | Open Subtitles | وهذه هي اليد اليمنى في منطقة الكلى |
Hanımın genç yaşında aldığı narkoz böbreklerini zedeledi | Open Subtitles | بعد أن تم تلف الكلى زوجتي كانت نصحت بعدم وجود أطفال. |
Yaninda gönderdigim bu kristalin içinde bilinen 28 galaksiye yayilmis... bütün bilgilerin toplami var. | Open Subtitles | التراكم الكلى للمعرفة يمتد بين الـ 28 مجرة المعروفة مدموجه في الكريستالات التي أرسلتها بعيدا معك |
Böbreklerindeki birikmelerin protein olduğunu düşündük ama onlar yağdı. | Open Subtitles | لقد إعتقدنا أن الرواسب في الكلى هي بروتينات و لكنها كانت دهون |