ويكيبيديا

    "الكنيسةِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kiliseye
        
    • kilisede
        
    • kilise
        
    • kilisenin
        
    • Kilisedeki
        
    • Kiliseden
        
    Vergilerini ödüyor ve futbol sezonu başlamadığı sürece her pazar kiliseye gidiyor. Open Subtitles يدفعُ ضرائبه ويذهب إلى الكنيسةِ كلّ أحدٍ باِستثناء أوقات موسم كرة القدم.
    Tahlil sonuçlarını yeni aldınız. Sonra sürekli kiliseye gidiyorsunuz. Open Subtitles أنت فقط إستعدتَ نَتائِج إختباركِ، أنت في الكنيسةِ دائماً.
    Savaş sona erdiğinde kilisede, sizin için bir mum yakacağım. Open Subtitles عندما تنتهي الحرب، سوف أشعل شمعة في الكنيسةِ من أجلَك.
    - Bilimadamı kilisede . - Lanet olsun ona ! Open Subtitles ، بالرغم من أن تَنْظرُ هنا التعليمات في الكنيسةِ القديمةِ
    Eğer uslu durmazsanız, kilise'den sonra McDonald's' a gitmiyoruz. Open Subtitles إذا لم تَتوقّف، نحن لَنْ نذهب إلى ماكدونالد بعد الكنيسةِ
    Bir keresinde kilise korosunda İsa Arkadaşımdır'ı söyleyecektik. Open Subtitles في احدى المرات كنا في جوقةِ الكنيسةِ وكان يفترض بنا ان نغني ياله من صديق لدينا في
    Bunu burada. tam kilisenin önünde yapmalı mıyız sence? Open Subtitles تَعتقدُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَفعلُ ذلك هنا أمام الكنيسةِ ؟
    Kilisedeki kermes için limonlu kurabiye. Open Subtitles يَعْضُّ الليمونُ ل إخبزْ بيعاً في الكنيسةِ.
    "Ona kiliseye gideceğini söylüyor, ama gitmiyor." Open Subtitles أخبرُه أنها في الكنيسةِ ولا يمَكنَّها الَذْهاب
    Ertesi sabah Hutu milisleri kiliseye el bombaları attılar. Open Subtitles الصباح التالي، مقاومة الهوتوة الشعبية القنابل المَرْمية إلى الكنيسةِ.
    Diğerlerini de kiliseye götür. Open Subtitles تَقُودُ النِساءُ إلى الكنيسةِ.
    O kiliseye neden gittiğinizi biliyorum Bay Crane. Open Subtitles السّيد Crane، أَعْرفُ لِماذا أنت تَذْهبُ أسفل إلى تلك الكنيسةِ.
    Hatırlıyorum da, kiliseye giderken yol boyunca bağırmak istemiştim; "Arabayı durdurun! Open Subtitles أَتذكّرُ طول الطّريق إلى الكنيسةِ أنا فقط أردتُ الصَيحة... "أوقفْ السيارةَ!
    kilisede insanlarla tanıştım Hıristiyan değerlerini yaşayan seni düzeltmeye çalışmayan ya da seni kullanmaya çalışmayan! Open Subtitles قابلتُ الناسَ في الكنيسةِ التي تُثبتُ بانهم يَعِيشونَ القِيَمَ المسيحيةَ بدون تصاميمِ عليك أَو بدون ان يستغلونك
    -Kiliseden sonra, kilisede dinlediklerimiz üzerinde düşünürüz. Open Subtitles بَعْدَ الكنيسةَ سنُفكّرُ بشأن ما سَمعنَا في الكنيسةِ.
    kilisede dinlediklerimi şova giderken düşünürüm. Open Subtitles يُمْكِنُنى أَنْ أُفكّرَ بشأن ما سَمعتُ في الكنيسةِ في الطّريق إلى المعرضِ.
    Bugün kilisede neredeyse Paige'in beynini yedim gelinliğimi zamanında almadı diye. Open Subtitles أَكْبحُ رئيسَ بَيج عملياً مِنْ اليوم في الكنيسةِ لأنها لَمْ تُلتقطْ لباسي في الوقت المناسب.
    kilise çatısı altında bu rabbani ayini için sıkıntılı bir şekilde toplandık. Open Subtitles العبء الذي أنزلنَا في باب الكنيسةِ لهذا القربان المقدسِ.
    Bu papaz yarın kilise sonrası onunla özel olarak görüşmemi istediğini söylüyor. Open Subtitles هذا القسِّ يَقُولُ بأنّه يُريدُني أَنْ أَجتمعَ ه بعد الكنيسةِ غداً باتصال بين اثنين.
    - Dinleyin, bu olay sabahki kilise kapısı meselesiyse, özür dilerim. Open Subtitles اَسمعُ هل هذا حول بابِ الكنيسةِ هذا الصباحِ آسفه جداً أوه، لا
    Chestnut'taki kilisenin orada Eddie'yi dolaştırıyordum. Open Subtitles أنا كُنْتُ تَجَاوُز تلك الكنيسةِ على الكستناءةِ،
    Kilisedeki herkesle arkadaştı. Open Subtitles في الكنيسةِ كُلّ كَانَ عِنْدَهُ كَانَ أصدقاءَ.
    Tanrı sana korpofoli emretse ve yapmazsan Kiliseden kovulacağını söylese ne yaparsın? Open Subtitles والآن، ماذا لو قال الرّبُّ بِأنّه ... عليك تُشارِك في أكل البُراز أو يتِمُّ طردك مِن الكنيسةِ لِلأبد؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد