ويكيبيديا

    "الكوكتيلات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kokteyl
        
    • kokteyller
        
    • kokteyllerimizi
        
    • kokteylleri
        
    Sabah karşı 3'e kadar buradaydım, sarhoş turistlere kokteyl servisi yapıyordum. Open Subtitles هنا حتى الساعة 3 فجرا اقدم الكوكتيلات لمجموعة من السياح السكارى
    kokteyl sallamaktan ve fıstık kaplarını doldurmaktan başka arzusu yok. Open Subtitles لا طموحات ابعد من تحضير الكوكتيلات وإعادة ملئ صحون الفول السوداني
    - Pekâlâ, bayanlar baylar böldüğüm için üzgünüm, ama kokteyl bu akşam gerçekleşecek. Open Subtitles حسنا , سيداتى سادتى أعتذر على المقاطعة لكن الكوكتيلات تنادينا الليلة.
    Tırnak cilası, parfüm bisiklet selesi kokusu, kokteyller... Open Subtitles صقل المسمار، العطر رائحة الدراجة الجلوس، الكوكتيلات
    Terasta kokteyllerimizi içerken ve Open Subtitles نحتسي الكوكتيلات على الشرفة
    Limuzin kiralayıp kokteyl içelim, tecavüz ayakkabılarımı giymeliyim. Open Subtitles استأجر ليموزين ، نأخذ بعض الكوكتيلات ، احضر حذاء الاغتصاب الذي املكة
    DJ düşünüyordum iki çesit kokteyl, ordövrler. Open Subtitles حسناً , كنت أفكر فى احضار موزع اقراص .وإثني من الكوكتيلات وبعض المقبلات
    Annemin yanına samimi şekilde oturuyor, babamın içki arabasında kokteyl yapıyor. Open Subtitles ويجلس بجوارها وهو مرتاح، ويمزج الكوكتيلات على عربة مشروبات أبي.
    - kokteyl menünüz var mı? Open Subtitles مرحبًا ، هل لديكم قائمة الكوكتيلات يا رفاق؟
    Şarap veya kokteyl ister miydiniz? Open Subtitles هل تريدون بعض النبيذ أم الكوكتيلات لليلة؟
    Uçakta kahve servisi yaparken kokteyl ya da... Open Subtitles وتكلّمت مع المضيفة، سيقدّمون القهوة أيضاً على متن الطائرة، بجانب تشكيلة من الكوكتيلات والمشاريب الخفيفة...
    kokteyl hazır mı Thomas? Open Subtitles ــ هل الكوكتيلات جاهزة يا توماس؟
    "Sahil, Pearlmanns'larla kokteyl süslü küçük bluz, ve neşe." Open Subtitles .. "هذا " شاطئ الكوكتيلات مع "بيرلمانز " وبلوزة لامعة
    kokteyl olmadan resmi bir randevu olmaz. Open Subtitles وليس رسميا حتى الآن ل دون الكوكتيلات.
    Bir çift kokteyl ve şampanyadan sonra... Open Subtitles زوجان من الكوكتيلات وزجاجة من الشمبانيا في وقت لاحق...
    "Tiffany's'de kokteyl klasik bir cazibe gerektirir. Open Subtitles "الكوكتيلات في تيفاني وأبوس]؛ [س] دعوات لسحر الكلاسيكية
    Hepimize kokteyl alacağım. Open Subtitles أنا سوف تحصل لنا بعض الكوكتيلات.
    kokteyller saat altıda. Yemek Sekizde. Open Subtitles الكوكتيلات في السادسة والعشاء في الثامنة
    Offshore, evet güneş yanığı turistler için kokteyller hazırlamak zor olmalı , değil mi? Open Subtitles لابد أنه عمل شاق، صناعة الكوكتيلات للسياح. صحيح؟
    Başta ketçapları tamamlamak neredeyse yıllarımı aldı ama anlaşılan çok satan pahalı kokteyller hazırlamakta harikayım. Open Subtitles فى البداية أخذ منى وقت كبير تعلم كيفية خلط الكاتشب و لكن اتضح أنى بارعة فى بيع الكوكتيلات الغالية
    Ve kokteyllerimizi beklerken, sende en yüksek topuklarınla Seth'in masasına doğru üzgünce yaklaşırsın, üzerinde bağları açık siyah Valentino'n, aynen benim kalçalarımı salladığım gibi süzülürsün. Open Subtitles و بينما ننتظر الكوكتيلات ستذهبين لطاولة سيث بحذائك ذو الكعب العالي فستان الدانتيل ل "فالانتينو" بنفس الطريقة التي حملت بها نفسي الى قاعة الرقص
    Bir kere uydurma kokteylleri ateşe atınca neredeyse Lejyon'u yakıyorduk. Open Subtitles ايه,في ذلك الوقت كنا على وشك احراق الفيليق نضع كل تلك الكوكتيلات المختلفة في النار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد