ويكيبيديا

    "اللامعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Parlak
        
    • parlayan
        
    • parıldayan
        
    • Yıldız
        
    • Şanlı
        
    • Shining
        
    • ışıldayan
        
    • parıltılı
        
    • pırıl pırıl
        
    Seni de altın zincirler ve... Parlak gömlekler içindeyken ziyaret ederdim. Open Subtitles سآتي لزيارتك إيضاً و أهرب لك السلاس الذهبية و القمصان اللامعة
    Onunla oyun oynuyorum. Bu senin için, Güzel Çocuk. O Parlak sarı burnuna! Open Subtitles أنا ألعب معه فحسب، هذا لك أيها الفتى الجميل ذو الأنف الصفراء اللامعة.
    Belki de High Line kafalarındaki tepe üstündeki Parlak gökdelenler şehri imajına uymadı. TED ربما "هاي لاين" لم يتوافق مع صورة المدينة لناطحات السحاب اللامعة على التلة.
    O parlayan zarflardan birini yanlışIıkla düşürmüş olma ihtimalin var mı? Open Subtitles أمِن الممكن أن تَكون قد أوقَـعت أحد جواباتك الخاصة اللامعة بالخطأ؟
    Önünüzde gerçek bir bilgisayar 3 boyutlu ikonlar parıldayan yıldızlar gibi havada duracaklar. Open Subtitles أمامك سطح المكتب فعلياً. بينما الأيقونات ثلاثية الأبعاد تسبح في الفضاء كالنجوم اللامعة.
    Bayanlar ve baylar uluslararası ünlü şarkıcı Yıldız Pia Zadora'ya alkış. Open Subtitles رحبوا بالمغنية و الممثلة العالمية و النجمة اللامعة
    Kraliçemiz, Şanlı hükümdarınızın sözlerinden etkilendi. Open Subtitles من امبراطورتك اللامعة صاحب السمو الامبراطوري
    Sanırım uzun bir süre, Shining Tree'nin parçası olacağım. Open Subtitles حسنا, أظن أنني سأكون جزءً من الأشجار اللامعة" لوقت طويل"
    Parlak binalar istilacı türlerdir ve şehirlerimizi boğup kamu alanlarını öldürürler. TED الأبراج اللامعة هي النوع المتعدي وهي تتسبب في اختناق مدننا وقتل المساحات العامة.
    Tanrının bana iyi davranmasını ve güvenimi sadece birkaç Parlak mükâfatla ödüllendirmesini istemiştim. TED أنا أردت ربي أن يجعلني صالحة، ويكافأني ببعض من "المكافآت اللامعة" في المستقبل.
    Peki, tamam, birçok Parlak mükâfatla. TED حسناً، أعني الكثير من المكافآت اللامعة.
    Ama sana kariyerinin en Parlak işi için rica ediyorum. Open Subtitles ولكنى اطلب منك , من اجل وظيفتك اللامعة فى مستقبلك المهنى,
    O Parlak büyük arabada, lordlar gibi gelir geçerdi hep. Open Subtitles يمر أمامي مثل الأمير في تلك السيارة الكبيرة اللامعة
    Araplar'daki astronominin etkisi öyle büyüktü ki bugün Parlak yıldızların çoğunu hala Arapçadaki isimleriyle anıyoruz. Open Subtitles عِلم الفلك العربي كان مؤثرا إلى حد اننا لازلنا نُسمي أغلب النجوم اللامعة بأسمائها العربية
    Çok uzun yıllar önce, her şatoda böyle bir gemi olduğu zamanlarda, ...gökyüzü parlayan yıldızlarla doluydu. Open Subtitles في ذلك الوقت,قبل عدة سنوات عندما كان لكل قلعه سفينه مثل هذه والسماء مضيئة بالأضواء اللامعة
    Yeni parlayan bacaklarım sayesinde barı kazanacağım. Open Subtitles وسأفوز بهذه الحانة بمساعدة ساقي الجميلة اللامعة.
    Salak şapkalar takarız ve ağaçları, parlayan ışıklarla kaplarız ve hediyeleri, süslü kağıtlarla paketleriz ve bu, bizim için iyidir. Open Subtitles نرتدي قبّعات سخيفة وتغطية الأشجار بالأضواء اللامعة ولفّ الهدايا في ورقة متوهج هذا أمر حسن بالنسبة إلينا
    Bu gözleri parıldayan, korkusuz yerel muhabir ise merdivenden aşağı düşmüş. Open Subtitles صاحب العيون اللامعة هو مراسل محلي جريء انزلق من على السلّم
    Bana 45 dolara o Yıldız haritalarından... bir tane ver, ne dediğimi anlıyor musun? Open Subtitles أعطني احد الخرائطَ اللامعة ب45 دولار ستفهم ما اقول
    Şanlı başkanımızın kardeşisin. Eski başkanımız mı demeliydim acaba? Open Subtitles شقيقة عُمدتنا اللامعة أم علي القول "العمدة السابق"؟
    Biz sadece Shining gölüne yürüyüş yapıyorduk. Open Subtitles نحنُ ذاهبون للبُحيرة اللامعة فحسب
    Bir anda, Bakire Meryem, parmağıyla, ışıldayan prensesi gösterdi. Open Subtitles حين فجأة قامت السيدة العذراء باختيار الأميرة اللامعة
    - Senin parıltılı ifadeni kontrol etmemi istedi. Open Subtitles من رسومات تعابير الوجه اللامعة خاصتكِ
    Tıpkı benim gibi pırıl pırıl parlayan mağara ışıldayan bir hazineyle dolu. Open Subtitles أيها الكهف المتألق اللامع والذي مثلي تمامًا المغطى بالكنوز اللامعة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد