Cevabınız "Kanayan sakız" Murphy ve Dr. Marvin Monroe ise yanılıyorsunuz, çünkü onlar hiç popüler olmamıştı. | Open Subtitles | إذا قلت: ميرفي ذو اللثة النازفة و د. مارفن مونرو |
- Hayır, sakız bile. | Open Subtitles | -لا شيء، لا حتى عود اللثة -حسناً، حسناً |
Yarım yüz felci, geçici körlük, salya akıtma diş etleri kanamaları, ereksiyon problemleri kontrol edilemeyen yellenme. | Open Subtitles | شلل بالوجه ،عمى مؤقت ،سيلان لعاب نزيف فى اللثة ،اختلال وظيفى امتلاء البطن عن آخرها بالغازات |
Dişlerin arasına ya da dişeti hizasının arasına yerleştirilmişse olamaz. | Open Subtitles | ليس إن كانت محشورة بين الأسنان أو تحت خط اللثة |
Eğer bu sakızı çıkaramazsam evlenmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | نحن ستكون لدينا ل، ما اذا كان يمكنني أبوس]؛ ر الحصول على هذا اللثة قبالة. |
Sizin yaşınızla yirmi yıl ama sivri dişlerim diş eti iltihabına yenik düşünce bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | عشرون سنة بشريّة ولكن كان عليّ الاستسلام حيث أصيبت أنيابي بإلتهاب اللثة |
- Beslemek mi? Bende sadece biraz sakızla nefes açıcı var | Open Subtitles | كل شئ لدى ابتل عود اللثة و نعناع النفس |
Uyuşukluk, benekler, süngerimsi dişetleri. | Open Subtitles | ضعف، بقع جلدية. و اللثة ملتهبة، هذا الرجل لديه مرض الإسقربوط. |
Bay Carver, eşinizin diş etlerinde çekilme var. | Open Subtitles | السيد كارفر، اللثة زوجتك هي اللثة. |
diş etlerinin çekilmesi takma dişlerin düzgün oturmamasına neden olur. Bundan olmuştur. | Open Subtitles | حسنا، تقلص اللثة يسبب تغيرا في مكان الاسنان الصناعية، ذلك هو الأمر |
sakız satarlar ancak. Bizde de aynı sakızdan var. | Open Subtitles | "يبيعون العلكة لدينا نفس اللثة |
Patron. sakız paketindeki DNA Ruleo Medilla ile eşleşti. | Open Subtitles | الحمض النووي المستخرج من "اللثة" طابق حمض (روليو ماديا) |
- Hayır, sakız bile. | Open Subtitles | -لا شيء، لا حتى عود اللثة |
Şeridi sakız kutusuna koydum. | Open Subtitles | وضعت الشريط في a علبة اللثة. |
Ve de sakız. | Open Subtitles | ولا اللثة. |
Hem de, "Tüm Güneylilerin dişleri ayrık ve diş etleri iltihaplı" dedikten sonra. | Open Subtitles | بالرغم من أني قلت بأن أسنان جميع الجنوبيين سيئة ويعانون من مرض اللثة المعروف بإسم : إلتهاب اللثة |
Adamları diş etleri çekik diye defediyorsun. | Open Subtitles | تخلصي من الرجال الذين لديهم إنحسار اللثة. |
İki dolgu dişi ve diş etleri çevresinde yoğun taş var. | Open Subtitles | هناك حشوتين في حالة سيئة وتجمع كبير لجير الأسنان في خط اللثة. |
Büyük ihtimalle sadece bir dişeti hastalığı fazla heyecanlanma | Open Subtitles | غالبا التهاب فى اللثة لاتحمل الأمر أكثر مما يحتمل |
Bu, dişeti hastalığına diş eti hastalığı da kalp hastalığına sebebiyet verebilir. | Open Subtitles | ندبلا يمكن أن تؤدي إلى أمراض اللثة وكما تعلم أن أمراض اللثة قد تؤدي إلى أمراض القلب |
Teşekkür ederim, ama o dişeti kanamasından oldu. | Open Subtitles | أشكرك لكن هذا فقط نزيف اللثة جراء التهاب اللثة العدواني |
- Siktir et sakızı. | Open Subtitles | اللعنة على اللثة. |
Derler ki: "Yoğun aromalı sakızla zevki ve eğlenceyi ikiye katla." | Open Subtitles | "يقولون ضاعف نشوتك، ضاعف متعتك "مع ضاعفلثة، العلكة تُضاعف اللثة |
Gördüğünüz gibi dişetleri neredeyse hiç çürümemiş. | Open Subtitles | ...وكما ترى، اللثة تبدو سليمة تقريبا |
Diş etlerinde dejenerasyon yok. | Open Subtitles | لاوجود لإلتهاب في اللثة |
Bu diş etlerinin nereden geldiğini bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نعرِف حتى من أينَ تأتي هذه اللثة |