Bu komiteler suçlamaları gözden geçirir, delilleri inceler ve önerisini bildirir. | TED | تستعرض هذه اللجان الاتهامات، وتدرس الأدلة، وتصدر توصية. |
Çünkü ben seninle çok açık konuşacağım. Bu bahsettiğin komiteler, sadece gösteriş içindir. | Open Subtitles | فسأكون صريحاً جداً معك، هذه اللجان الأخرى غير مهمة |
Sorun şu ki, kanunların konulduğu binaların komite odalarında eğitim olmaz. | TED | المشكلة هي أن التعليم لا يحصل في قاعات اللجان في المباني التشريعية. |
Kutsal Babamız, çeşitli komisyonlar tarafından onaylanmış olan yasa taslaklarını okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت مسودّة القوانين التي سبق أن وافقت عليها اللجان المختلفة |
Ve aslında senin söylediğin şey de bu Komitenin hakları olduğu. | TED | وكان لدينا رؤساء هذه اللجان يعترفون بذلك علنا. |
Ayrıca hangi komitelerde olduğunuzu ve oyunuzla şekillenecek tasarıları da bilmeliyim. | Open Subtitles | أنا أيضا بحاجة إلى معرفة اللجان التي تنضم إليها وما القوانين المعلقة التي قد تتأثر بتصويتك. |
Üzgünüm, her öneri olağan yollarla olağan komitelerden geçmek zorundadır. | Open Subtitles | اسف و لكن مشروعك يجب ان يذهب الي اللجان العاديه بالطرق الشرعيه |
Hizmetleri belirleyecek, standartları koyacak komiteler oluşturacak, raporlar isteyecekler. | Open Subtitles | الخدمات الحاسمة معايير المكان تأسيس اللجان |
Askeri komiteler, düşmanlarına karşı kanunlara aykırı bir harekette bulunursa, o zaman anlaşma delinebilir. | Open Subtitles | من مهام اللجان العسكرية ان الأعداء الغير شرعيين لا تشملهم إتفاقية جنيف |
Askeri komiteler, düşmanlarına karşı kanunlara aykırı bir harekette bulunursa, o zaman anlaşma delinebilir. | Open Subtitles | من مهام اللجان العسكرية ان الأعداء الغير شرعيين لا تشملهم إتفاقية جنيف |
Su ve tarım konusunda birleşik komiteler gibi önlemler barış görüşmesine giden yolda iki taraf için de olumlu işaretlerdir. | Open Subtitles | وتفعيل اللجان المشتركة في مجال الزراعة والمياه هي إشارات إيجابية لكلا الجانبين في رحلتهم نحو مفاوضات السلام |
Sizi reddeden kulüpler, kazanamadığınız seçmeler kurduğunuz ve kimsenin gelmediği komiteler, hiçbiri önemli değil. | Open Subtitles | كل النوادي التي رفضتكم كل الانتخابات التي لم تربحوها كل اللجان التي شكلتموها ولم يحضر لها أحد |
Diyelim ki yargı komitesini kapattık, bu kez suçlamaları sürdürecek başka komiteler çıkacaktı. | Open Subtitles | حسناً، علينا أن نوقف القضاء لكن كانت اللجان الأخرى ستتصدى لهم ولن تسقط التهم |
Kongre üyeleri, senatörler, komite üyeleri, alt komite üyeleri... | Open Subtitles | الكونجريس , السيناتورات , اللجان و اللجان الفرعية .. |
komite de paranın nereye gittiğini bilmiyordu. | Open Subtitles | فلم تعرفُ أيّاً من اللجان عن مكانِ توجهِ المالِ وصرفه |
Yüksekte olması gerektiği için, biraz yer mevcut; su kulesinin altına, köy tarafından farklı komite toplantıları için kullanılan iki veya üç oda yapılıyor. | TED | الغاية من ارتفاع البرج هي توفير المساحة لتجهيز غرفتين أو ثلاثة أسفل برج المياه، تستخدمها القرية لعقد اجتماعات اللجان المختلفة. |
komisyonlar kişilerin beynine girip düşünceyi kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | اللجان تبحث عن عقول الرجال وتسيطر على أفكارهم |
komisyonlar isteğe bağlıdır, bu demek oluyor ki benim elimde. | Open Subtitles | اللجان هي تقديرية، مما يعني أنه متروك لي |
Senato, komisyonlar, başkan! | Open Subtitles | مجلس الشيوخ، اللجان الفرعية، الرئيسة |
Komitenin yeni bir müze sorumlusu var ve önceki sorumluyu özlemiyorlar. | Open Subtitles | اللجان صار لديها قيماً جديداُ إنها لا تفتقد القيم السابق |
"Komitenin seksileri" dergisinin sürekli takipçilerindenim. | Open Subtitles | أنا قارئ نهم لنادي الرسائل "في مجلّة "اللجان والحسناوات |
Biz pek komitelerde yer alacak tipler değiliz. | Open Subtitles | نعم .. لانعرف الكثير عن اللجان الشعبية |
Beni komitelerden birinin başına getirin. | Open Subtitles | ضعيني مسئولة على واحدة من اللجان |