| Uygun zamanı bekliyorsun, mükemmel anı beklemek gibi bir şey. | Open Subtitles | لذا تتحيّن فرصتك، فقط تنتظر لتلك اللحظة المثالية. |
| Tüm lise boyunca onu izledim, onunla konuşacağım o mükemmel anı bekledim, ama o an hiç gelmedi. | Open Subtitles | أنا في انتظار اللحظة المثالية التحدث معه. ولكن تلك اللحظة لم يظهر . |
| Senin için en kötü yanı da bunu şimdi söylemek ve bu mükemmel anı bozmak olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه أمر فظيع لك ...أن تخبريني به الآن وتفسدي هذه اللحظة المثالية |
| Holly ve benim neden birlikte olmamız gerektiğine dair bir liste yaptım ve bugün en doğru anı bulacağım ve ona söyleyeceğim. | Open Subtitles | كتبت قائمة بنقاط صغيرة لم يجب أن أكون أنا و (هولي) معاً. و سأبحث عن اللحظة المثالية اليوم و سأخبرها. |
| Sonra da, onu susturmak için en mükemmel anı beklerim. | Open Subtitles | ثم أنتظر لهذه اللحظة المثالية لأسكته |
| Sen ve Haley, o mükemmel anı hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت و (هالى) تستحقان تلك اللحظة المثالية |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 