Bir yap boz var bu yapbozun merkezinde bir çocuk var ve bu çocuk çok hasta. | Open Subtitles | هناك.. هذا اللغز و في منتصف هذا اللغز هناك طفل |
Her neyse, ne olduğunu çözdüm, ve ne olduğunun farkına vardım... | Open Subtitles | على أية حال لقد حللت اللغز و أدركت ما الأمر |
Zelenka'nın gizemli objemiz üzerinde çalışması ve McKay'in de geçit üzerinde çalışmaya dönmesi daha doğru olmaz mı? | Open Subtitles | أليس من الأصوب أن يبقي زيلينكا يعمل لمعرفة هذا اللغز و يعود ماكي الى البوابة للتشخيص؟ |
Şifrenin eski hiyerogliflerde saklı olduğuna inanıyoruz ve en iyi âlimlerimiz şu anda onlar üzerinde çalışıyorlar. | Open Subtitles | نعتقد بأن اللغة الهيروغليفيّة القديمة تحوي مفتاح اللغز و أفضل طلابنا يحاولون فكها بينما نتكلّم الآن |
Ay ve Okyanus ruhlarının yerini öğrendik. | Open Subtitles | لقد حللنا اللغز و كشفنا موقع روح القمر و المحيط. |
Ben de o cinayeti yakalayamadım ve birisi hapse girmedi. | Open Subtitles | و كما انني لم احل اللغز و احدهم لن يذهب للسجن |
Ben de o cinayeti yakalayamadım ve birisi hapse girmedi. | Open Subtitles | و كما انني لم احل اللغز و احدهم لن يذهب للسجن |
ve sonra muamma ve diğer hepsi -- Yani ben zor sorunları çözmekten gerçekten heyecan duyan türden bir girişimciyim. | TED | من ثم اللغز و كل هذا - أعني ، اي نوع من رجال الأعمال أنا النوع الذي يصبح متحمسا جدا حول حل المشاكل الصعبة. |
Bu bir bulmaca ve bulmacanın ortasında bir çocuk var. | Open Subtitles | هذا اللغز و في منتصف هذا اللغز هناك طفل |
Aslında bulmayı çözdüm ve Vandy çözdüğüm son soruydu. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد أنهيت هذا اللغز و"فاندي" كانت اخر كلمة كتبتها |
Parker bulmacanın tek kayıp parçası ve Anna onu da elde etmek üzere. | Open Subtitles | بقي (باركر) القطعة المفقودة الوحيدة من اللغز و هي على وشكِ الوصول إليه أيضاً |