Brad öldü. Vücudu parçalandı. Tanrı bilir nasıl o hale geldi. | Open Subtitles | براد مات و جسمه تشوة و الله يعرف كبف جدث هذا |
Tanrı bilir ya, bu günlerde bunu dili konuşabileceğin yeterince insan var etrafta. | Open Subtitles | الله يعرف انه يوجد ما يكفى منهم حولنا ليتكلموا بها |
Tanrı bilir ne kadar uzun zamandır, birden beni görmezden gelmeye karar verdi. | Open Subtitles | لأجل الله يعرف منذ متى، فجأة هو قرّر إهمالي |
Tanrı bilir benim mükemmel ailemi mahvedecek bu küçük çocuğu getirmeye nasıl cesaret edebiliyorlardı. | Open Subtitles | كيف يجرؤن على جلب هذا الطفل الصغير الله يعرف اين ذهبت عائلتي المثاليه |
Eğer söylediği şey doğruysa ve bu şey insanların içinde hareketsiz yatıyorsa Tanrı bilir kaç kişi enfekte olmuştur. | Open Subtitles | إذا ما قالت صحيح، وهذا الشيء يمكن وضع نائمة داخل الناس، الله يعرف كم عدد المصابين. |
Tanrı bilir Laurie yapmaz bunu. | Open Subtitles | الله يعرف ان لوري لآ تفعل ذلك. |
Tanrı bilir, belki Norveç'ten bir parça bulur. | Open Subtitles | الله يعرف ما الذي سيجدهُ هنالك لربما سيجد قطعة من (النرويج) فيها |
Ne hakkında konuştuklarını Tanrı bilir. | Open Subtitles | يتكلم عن الله يعرف ماذا |