Bugünden itibaren malzemeleri toplamalısın. | Open Subtitles | كلا، ستحتاج اليوم على الأقل لجمع اللوازم |
Okuldan ofis malzemeleri çalan bekçiyi ihbar etmek istediğin zamanları anımsıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما كنت بالمدرسة الابتدائية وأردت تسليم ذلك الحارس الذي قام بسرقة اللوازم المكتبية من قاعة التدريس ؟ |
malzemeleri sipariş eden ve parayı lazerden yazdıran bir kurbanımız var. | Open Subtitles | وجدنا الشخص الساذج الذي طلب اللوازم وطبع الأموال. |
Henüz değil, ama Cate antreman sonrası bazı malzemeler almak için bizi almaya geliyor. | Open Subtitles | ليس بعد , لكن كايت ستأخذنا لـ نأخذ بعض اللوازم بعد التدريب |
Bazı şeylere ihtiyacım olacak malzemeler, ekipmanlar. | Open Subtitles | هناك ستعمل يكون أشياء أحتاج: اللوازم والمعدات. |
Bu ihtimali göz önüne alıp arkasında durarak bu teçhizatın nükleer silah üretimine yönelik bir şey olup olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع القول بأنك ستأخذ تلك الفرصة وتصرّح كحقيقة بأن تلك اللوازم ليست لغرض برنامج أسلحة نووية؟ |
- Teçhizatlarını görmek istiyorum... | Open Subtitles | -أتعلم، أريد رؤية اللوازم ... |
Ofis malzemeleri topluyor, sanıyoruz ki silah üretmek için. | Open Subtitles | لقد تم جمع اللوازم المكتبية، ونحن نعتقد، لبناء الأسلحة. |
malzemeleri satın alıyoruz. | Open Subtitles | نقوم بشراء اخر اللوازم التي نحتاجهِا |
Yol için bir araya bazı malzemeleri koymak EDECEĞİM. | Open Subtitles | سأضع لكما بعض من اللوازم لطريق |
Bu malzemeleri Claire götüreceğim ve siz bana izin vereceksiniz, çünkü eğer bunu alamazsa, | Open Subtitles | سأقوم بأخذ هذه اللوازم إلى (كلير) و ستتركونني أفعل هذا لأنّه لو لم تحصل عليها |
malzemeleri getirdim de. | Open Subtitles | لانني احضرت اللوازم |
Lucas, Dan'in daha önceden ödemiş olduğu malzemeleri tekrar satıyordu. | Open Subtitles | هذا إحتيال (لوكاس) كان يعيد بيع اللوازم التي دفع (دان) ثمنها مسبقا |
İş gücü ve malzemeler için kimle anlaşma yapıp kime çek yazdığını bilmem gerek. | Open Subtitles | و أريد أن أعرف من الذي تقوم بالتواصل معه للعمل و اللوازم من الذي تكتب الشيكات له |
Sonra parayı Beau Randolph'un hesabından aldı ve malzemeler için sana verdi. | Open Subtitles | وبعدها حصل على الأموال من صندوق (بو راندال) لكي تشتري اللوازم الطبيّة. |
St. Thomas'a gidip, bazı malzemeler almam lazım. | Open Subtitles | حسناً سأعود للمستشفى لجمع اللوازم |
Peki o zaman. İkinize de aynı malzemeler tedarik edildi. | Open Subtitles | حسناً, تم تزويدكما بنفس اللوازم |
Schmidt malzemeler için borç para veriyor. | Open Subtitles | شميدت كان يقرضني المال من أجل اللوازم |
Bu ihtimali göz önüne alıp arkasında durarak bu teçhizatın nükleer silah üretimine yönelik bir şey olup olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع القول بأنك ستأخذ تلك الفرصة وتصرّح كحقيقة بأن تلك اللوازم ليست لغرض برنامج أسلحة نووية؟ |
- Teçhizatlarını görmek istiyorum... | Open Subtitles | -أتعلم، أريد رؤية اللوازم ... |
Greenpoint'de ucuz bir fırın toptancısına gittim ve bize birkaç malzeme aldım. | Open Subtitles | ذهبت الى المخبز رخيصة محل اللوازم في جرين بوينت وحصلت على بعض اللوازم لنا. |