Harry, Bu gece saat 10 gibi aynı yerde buluşalım. | Open Subtitles | هاري، مقابلتي حوالي عشرة الليلة في هذا المكان وأنا أعلم. |
Kasabada Bu gece, bu tek kalmış zavallı kadını kendine getireceğim | Open Subtitles | انا سوف اذهب اتناقش مع المرأة الفقيرة العزباء الليلة في البلدة |
Bu akşam kumarhanede bize ipucu verebilecek bir adamla buluşacağım. | Open Subtitles | سوف أقابل رجلاً الليلة في النادي قد يقودنا إلى شيء |
Gözlem için bu geceyi hastanede geçireceğim. Bilgisayarlı tomografiye gireceğim. | Open Subtitles | سأقضي الليلة في المستشفي للملاحظة سيجري لي مسح علي الجمجمة |
Çölde bir gece kaldınız ve 29'unda, arkadaşların kayboldu. | Open Subtitles | أمضيتم الليلة في قاعةالعرض المهجورة هذه في التاسع والعشرونِ، أصدقائكَ إختفوا |
O geceki partide artık onu izlemesi gerekenin ben olduğuma karar verdim. | Open Subtitles | في تلك الليلة في الحفلة قررت بأنني سأكون من تتبعه |
Bütün akşamı bana devlet sırlarını vermeye çalışmakla geçirdi. | Open Subtitles | قضى الليلة في محاولة جعلي أكشف أسرار الدولة. |
Haber şu ki, Martin Luther King Bu gece Memphis, Tennessee'de vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | مارتن لوثر قد اصيب وقتل الليلة في ممفيس في ولاية تينسي سنقول للكل |
Gerçek oy ayrımı, Walter aslına bakarsan... Bu gece Kaliforniya'da çok yavaş ilerliyor. | Open Subtitles | حقيقة , فرز الاصوات , ياولت سيكون بطئ للغاية الليلة , في كليفورنيا |
Bu gece 22:00'da, Teğmen Alex Coburn savaş alanında ölecek. | Open Subtitles | الليلة في العاشرة مساء الملازم أليكس كوربون سيقتل في المعركة |
Bu gece odanda kalmasına izin veriyorsan... Hayır, bu okul kuralıydı. | Open Subtitles | لو سمحتِ لها بتمضية الليلة في خزانتكِ, كلا فتلك ملك للمدرسة |
Ülke genelindeki test merkezleri Bu gece, gece yarısı açılacak. | Open Subtitles | مراكز الفحص ستفتح منتصف هذه الليلة في كل انحاء البلاد |
Rosalie, annem bize bir mesaj yollamış hadi çantanı topla Bu gece Tilfordlarda kalacaksın. | Open Subtitles | روزلي ، أمك بعثت إلينا برسالة عليكِ أن توضبي حقيبتك وتقضي الليلة في منزل سيدة تلفورد |
Aslında bu akşam karım ve ben Yeşilin Üstündeki Mağara lokantasında yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا وزوجتي كنا ذاهبين لتناول العشاء الليلة في الكهف الأخضر |
Yani bu akşam Winsmore olabilir. Bexhill'e iki gece uzaklıkta. | Open Subtitles | لذا سيكون ذلك الليلة في ويندزمور وبعدها ليلا في بيكسيل |
Yani bu akşam Windsmore'da. İki gece sonra da Bexhill'de. | Open Subtitles | لذا سيكون ذلك الليلة في ويندزمور وبعدها ليلا في بيكسيل |
Yarın sabah erkenden taburcu edebiliriz. Ama bu geceyi psikiyatri kliniğinde geçirmeli. | Open Subtitles | بامكانك اخراجها في الصباح, ولكنها يجب أن تقضي الليلة في الجناح النفسي |
Bu geceyi süslü bir otelde geçirelim ve küvetten hiç çıkmayalım. | Open Subtitles | فلنمضي الليلة في فندق فاخر و لا نخرج من الحمام ابدا |
Yeni şarkılarını çalıp, tüm geceyi tuvalette geçirmelerine sebep olma. | Open Subtitles | لا تجعلهم يقضون الليلة في الحمام لأنك ستغني حماقات جديدة. |
gelip evinde bir gece geçireceğim. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا الأسبوع الدارسي سأحضر وسأبقى معك الليلة في بيتك |
Bu arada Lucas ve ben bu geceki bekarlığa veda partilerimizi Haley'lerin evinde ve bir arada yapmaya karar verdik. | Open Subtitles | إذاً، لوكاس وأنا قررنا ان ندمج حفلتي توديع عزوبيتنا الليلة في منزل هالي |
Çok iyi olur aslında ama akşamı evde annemle geçirsem daha iyi olur. | Open Subtitles | لا , يبدوا رائعاً لكن يجب علي ان اقضي الليلة في المنزل مع امي |
Bu akşamki randevunda ikimizin boşanmış bir çiftle çıkıyor olması konuşulur mu sence? | Open Subtitles | إذاً الليلة في موعدك هل تحدثتم عن حقيقة أننا نواعد زوجين مطلقين ؟ |
Gecenin devamını malzemeleri toplayarak ve arabayı hazırlayarak geçirdik. | Open Subtitles | قضينا ما تبقى من هذه الليلة في تجميع المواد داخل السيارة |
2008 yılındaki heyecanlandığım o geceden sonra çok şey değişti. | TED | إذاً، تغير الكثير منذ تلك الليلة في ٢٠٠٨ عندما شعرت أنني مقسمة نصفين. |
Daha erken, Gece daha yeni başlıyor. | Open Subtitles | أوه ,الوقت مبكر , لاتزال الليلة في بدايتها |