Her zamanki asistanım burada değil.... ...ve geçici olanı da bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | مساعديالمنتظمليسهنا ، والمساعد المؤقّت غير ناجح |
Hiçbir zaman çok arkadaşım olmamıştır. Bu geçici kuron epey bir arkalara gidecek. Yani biraz kan çıkabilir. | Open Subtitles | لم أحظَ بأصدقاء كثر قطّ، سأضع هذا التاج المؤقّت بالخلف لذا قد تنزف قليلاً |
Ama bana göre kararı geçici olarak engellemek daha güvenli gibi geliyor. | Open Subtitles | لكنّي أُخبركَ، الأمر بمثابة رهان أضمن بمجادلة لأجل الأمر التّقييديّ المؤقّت. |
Ajans geçici birini yolluyor. | Open Subtitles | ستُرسل وكالة العمل المؤقّت شخصاً ما |
Çevre sıcaklığı 36°C, suyun sıcaklığı 42°C ve Karaciğer sıcaklığı da 41°C. | Open Subtitles | القميص ممزّق. العمل المؤقّت البيئي 97, الماء 107, |
Kimlik kontrolü yapmak için gerekli olan bilgilere erişmede Calgary'deki bize geçici arama izni verecek olan kurum. | Open Subtitles | نُمرّرُ تلك المعلومات إلى "كالغاري"، وهمّ يُصدرون التفويض المؤقّت. |
geçici engelleme kabul edildi. | Open Subtitles | تم منحكَ الأمر التّقييديّ المؤقّت. |
geçici sığnağından çıkayım deme sakın ola çünkü sen kalan bacaklardan birisin. | Open Subtitles | لا تبرح وكركَ المؤقّت*، *لأنّكَ أحد السيقان الناجية |
Julianne Simms, geçici olarak serbest bırakılmış ve hâlen tutuklu olan bu şahsı denetlemek üzere, seni Federal Şerif yardımcısı olarak tayin ediyorum. | Open Subtitles | جوليان سيمز)، بصفتي مارشالاً، أنتدبكِ) .للإشراف على السجين تحت إطلاق السراح المؤقّت |
geçici sığınağımızı terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أترك وكري المؤقّت. |
Simone, bu karşındaki asistanım Carrie bu da geçici vekili Terrell Owens. | Open Subtitles | .. (سيمون) (هذه مساعدتي (كاري (وبديلها المؤقّت (تيريل أوينز |
İşte burası Stowaway-- Benim geçici evim. | Open Subtitles | هذه هي "ستواوي"، بيتي المؤقّت |
Roseville. Şu geçici boktan durum. | Open Subtitles | (روزفيل)، هذا الأمر المؤقّت. |
Karaciğer sıcaklığı 27.7 derece. | Open Subtitles | عمل كبدِ المؤقّت 82. |
Karaciğer ısısı 35,1 derece. | Open Subtitles | عمل كبدِ المؤقّت 95.6. |