Okul için para biriktirmek zorunda yoksa taksidi ödeyemez. | Open Subtitles | يمكنه أن يوفر المال لأجل المدرسة حتى يمكنه دفع الإيجار |
Sanırım bir bisiklet almak için para biriktirmemiştin. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم توفر المال لأجل هذه الدراجة |
Bir kamptan zina yaparak kaçmak için çok yaşlı hale geldiğinde rüşvet için para biriktirmeye başladı. | Open Subtitles | لذا عندما كبرت بما يكفي للهروب من المخيّم بدأت تجمع المال لأجل الرشاوي |
Ameliyat için paraya ihtiyacı var ve... | Open Subtitles | ..إنها تحتاج الى المال لأجل العملية |
Avukat için paraya ihtiyacın var. | Open Subtitles | حسناً، تحتاجين المال لأجل المحامي |
Herkes yeni sizi görecek, ...ve takvimleri satmak şu bizim Fila-Tra-Toloji için para kazanmamıza yardımcı olacak. | Open Subtitles | الجميع سيرى شكلكم الجديد وبيع التقاويم سيساعدنا لجمع المال لأجل الحفلة |
Onlar karakola bir masa almak için para edecek birşey arıyorlardı ama... açık artırmada satamayacakları birşey bulmuşlardı. | Open Subtitles | وكانوا يحاولون جمع المال لأجل شراء لعبة لغرفة إستراحتهم الشرطة وجدوا شيئاً لن يستطيعوا بيعه |
Kanser için para toplayan gruplara odaklan. Sağ olun. | Open Subtitles | وركزي على اي مجموعات تقوم بجمع المال لأجل السرطان |
Moda dünyasında bir gelecek ve üniversite için para kazanmanın yollarını mı arıyorsunuz? Ama bu iş harika. | Open Subtitles | هل تبحث عن وظيفة فى عالم الأزياء وفرصة لتوفير المال لأجل الجامعة؟ |
Sana sigorta için para verdik ve sen hepsini edebiyat yarışmaları için harcadın. | Open Subtitles | أعطيناكِ المال لأجل التأمين وقمتِ بإنفاقه كله على المسابقات الأدبية |
Avukat için para toplamaya bak. | Open Subtitles | ركز إهتمامكَ في الحصول على المال لأجل المحامي. |
Beraber uzaklara kaçmak için para bulacağını söyledi ama ben yapmak istemiyordum. | Open Subtitles | قال أنّه سيتمكّن من الحصول على المال لأجل أن نهرب معاً... وأخبرته أنني لم أكن أرغب في ذلك |
Ona küstahlığı için para ödemiyorum. | Open Subtitles | لا أدفع إليها المال لأجل وقاحتها. |
Yerel ücretsiz klinik için para topluyorum. | Open Subtitles | أنا أجمع المال لأجل عيادة محلية مجانيه |
Arsızlığı için para veremem. | Open Subtitles | لا أدفع إليها المال لأجل وقاحتها. |
Otelde kalman için para. | Open Subtitles | وخذي. إليكِ بعض المال لأجل الفندق. |
Uxbal depoya ısıtıcı almak için para istiyor. | Open Subtitles | (يوكسبال) طلّب المال لأجل المدافنات لنضعها بالمخزن. |
Depozito için paraya ihtiyacım oldu. | Open Subtitles | واحتجت المال لأجل ايداع |
Cooper'ın ailesi için paraya ihtiyacı vardı. Tamam mı? | Open Subtitles | . لقد كان (كوبر) بحاجةٍ لذاك المال لأجل عائلته |
- Bunun için paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | -سأحتاج المال لأجل هذا |