Yaşamak ve para kazanmak için başka bir yol bilmedi. | TED | لم يعرف أية طريقة أخرى لكسب العيش و صنع المال. |
Annem gelince, adam annemden para istedi ancak onda da yeteri kadar yoktu. | TED | وحضرت أمي إلى الخارج، وطلب منها النقود، ولكنها لم تكن تملك المال الكافي. |
Bunların 180 milyonu fakir ülkelerden ve düzenli olarak ülkelerine para gönderiyorlar. | TED | حوالي 180 مليون منهم من بلدان فقيرة يرسلون المال لبلدانهم بشكل دائم |
Afrika içerisinde para gönderme maliyeti daha da fazla: Yüzde 20'nin üzerinde. | TED | وأما تحويل المال داخل أفريقيا فتكلفته أعلى أيضًا أكثر من 20 بالمائة |
Tabii ki hiç kimse Venezuela'ya resmi yollarla para göndermiyor. | TED | بالطبع لا أحد يحول المال إلى فنزويلا عبر الأقنية الرسمية |
Sonra geri geliyoruz, eğer bir telefonunuz yoksa, size basit bir telefon satıyoruz ve birkaç hafta sonra ona para yolluyoruz. | TED | بعد ذلك نعود، فنبيعك جهاز هاتف بسيط إن لم يكن لك جهاز من قبل، وبعد أسابيع قليلة، نبعث لك المال عبره. |
Hepimizde para utancının olduğunu düşünüyorum. Yılda 10.000 veya 10 milyon dolar gelirimizin olmasının önemi yok çünkü bütün gücümüzü paraya teslim ediyoruz. | TED | أعتقد أن جميعنا لدينا خجل من المال، سواء أكسبت 10 آلاف دولار في السنة أو 10 ملايين، وهذا لأننا نعطي المال كل قوتنا. |
Normalde bunlar olduğunda, para toplanması için uluslararası çağrıda bulunulur. | TED | عادة عند حدوث ذلك ينتظرون منظمة الإغاثة العالمية لجمع المال |
Mucizevi şey ise bunu başarmak için daha çok para harcamanız gerekmiyor. | TED | الشيء المذهل هو: ليس عليك أن تنفق المزيد من المال لتحقيق ذلك. |
Facebook, Google veya YouTube reklamlarına sınırsız para harcayabilirsiniz ve kimsenin haberi olmaz çünkü tam bir kara kutu. | TED | ويمكنك إنفاق أي مبلغ من المال على إعلانات الفيسبوك أو جوجل أو اليوتيوب. ولا أحد سيعرف، لأنها صناديق سوداء. |
Yoktan yere, hayalinizdeki işe giremeyeceksiniz, size çok para kazandıracak işe. | TED | فجأة، لن تحصل على وظيفة أحلامك، والتي ستعطيك كثيراً من المال. |
Fakat birçok kişi bunu para, güç ve seyahat için yapıyor. | TED | لكن الكثير من الناس دخلوا العلم من أجل المال والسلطة والسفر. |
İsterseniz, Trivial Pursuit kraliçesi de diyebilirsiniz. Fakat gücüne ilk defa sahip olduğunda, yarışmalara katılıyor ve para kazanıyor. | TED | هي ملكة الاسئلة ان اردتم وعندما حصلت على قوتها اول مرة استخدمتها للربح في برامج المسابقات لكي تجمع المال |
-Ondan nefret ediyorum. Çünkü bunu o yaptı. para için yaptı. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك من أجل المال,و أنتم ستدفعون المال لها,أليس كذلك؟ |
para herşey değildir derler. Belki öyledir, ama çok işe yarar! | Open Subtitles | سيقولون لكِ أن المال ليس كل شىء ربما,و لكننا بحاجة إليه |
Göç etmek için para ve gidecek bir yer bulmanız gerek. | Open Subtitles | للهجرة أنتِ في حاجة الى الكثير من المال والمكان المناسب للذهاب |
Çok para kazandığın zaman, bana yeni bir motosiklet al. | Open Subtitles | عندما تحصل على الكثير من المال اشتري لي دراجة جديدة |
para getireceğim. saat 9:00'da ormandaki yön tabelasının orada buluşuruz. | Open Subtitles | سأحضر المال قابلنى عند اللافتة فى الغابة فى التاسعة مساءً |
Bunu unutsan iyi olur. para için pedala basmak zorundasın. | Open Subtitles | أنس ذلك عليك أن تعمل من آجل الحصول على المال |
Benim için önemli olan para değil, sensin, biliyor musun bunu? | Open Subtitles | المال لا يعنينى فى شيئ أنتِ فحسب ، أتعرفين ذلك ؟ |