Kariyerinin bu geç zamanında insan kaynaklarının karışmasını hiç beklemiyordu sanırım. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً بأن الموراد البشرية خلطت هذه المتأخرة في مهنتِه |
Dün geceki geç vardiyadan sonra böyle geldiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر عن بقائي هنا بعد وردية العمل المتأخرة الليلة الماضية |
Erişim zamanlarındaki farklılık beynin geç gelen bilgiyi bağımsız bir olay gibi yorumlamasına neden olur. | TED | الإختلاف في أوقات الوصول يجعل الدماغ يقوم بتفسير المعلومات المتأخرة كحدث منفصل. |
İstifleme. Dosyalama. Gecikmiş kitaplar. | Open Subtitles | ترتيب الكتب، السجلات ومتابعة الكتب المتأخرة |
Demek ki gece yarısı karınlarını doyurmakta ve kusmuklarını temizlemekte de daha iyiydim. | Open Subtitles | اظن انني كنت افضل في الوجبات الليلية المتأخرة ايضا و تنظيف البصاق ايضا |
Eğer hamlenizi geç yaparsanız, sadece oradaki insanları korkutmuş olursunuz. | Open Subtitles | إذا تنفخها المتأخرة جدا، ثم أنت فقط تخيف الحشد. |
Bu kadar geç yola çıkmanız kötü oldu. | Open Subtitles | سيئة للغاية حصلت على مثل هذه البداية المتأخرة |
Sizi bu geç saatte uyandırmadığımı umarım. | Open Subtitles | أتمنى بأنني لم أقم بأيقاضك .في هذه الساعة المتأخرة |
Bu geç saatte yalnız başına nereden geliyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يبقيك لوحدك في الخارج حتى هذه الساعة المتأخرة ؟ |
Keşke bu kadar geç saatte kabarmasalardı. | Open Subtitles | فقط تمنيت ألا يغريني أحد في تلك الساعة المتأخرة من الليل. |
Son zamanlarda galeride geç saatlere kadar çalışırken sanat eserleri listelemekten fazlasını yapıyormuşsun anlaşılan. | Open Subtitles | إذا , هذه الليالى المتأخرة فى المعرض مؤخراً أنا أستنتج إنه كان أكثر من مجرد فن |
Bu geç saatte burada bulunmanın verdiği mutluluğu neye borçluyuz? | Open Subtitles | لمن ندين بهذه اللحظة السعيدة التي جاءت بك بهذه الساعة المتأخرة بالليل؟ |
İlk gün okula geç kalan çocuklara ne oluyor biliyor musun? Daha mı kısa? Senenin sonuna kadar "geç kalan kız" diye anılıyorlar. | Open Subtitles | هل تعلمين مايحدث عندما يتأخر الناس في يومهم الأول؟ طوال السنة يلقبونني بالفتاة المتأخرة |
Bu geç kağıdı için annemin el yazısını taklit etmek biraz zaman aldı. | Open Subtitles | امضيت وقتا فى تقليد خط أمي لهذه الملاحظة المتأخرة |
Şey, bu ilginç bir teori, Bayan Her Zamanki Gibi geç Gelen. | Open Subtitles | حسناً .. هذه نظرية مثيرة أيتها الآنسة المتأخرة عادةً |
Başbakanım, geç saatte ardığım için üzgünüm, ama korkarım ki Kraliçe tahttan feragat ediyor. Ne? | Open Subtitles | رئيس الوزراء,آسف لاتصالي في هذه الساعة المتأخرة ولكنني أخشى أن الملكة قد تنازلت عن العرش |
Eğer bu kadar geç geliyorsan, En azından bana bir kahve getirebilirdin. | Open Subtitles | إن كنت ستأتي بهذه الساعة المتأخرة فأقلّ ما يمكنك فعله هو أن تحضر لي قهوة |
Dikkat edin. Şimdiye kadar gördüğüm en Gecikmiş darbeydi. | Open Subtitles | احترس, هذه كانت اكثر .الضربات المتأخرة التى رأيتها فى حياتى |
Gecikmiş ödevleri kontrol ederken zaman harcarsın. | Open Subtitles | انت فقط ستهدرين الكثير من الوقت لمتابعة الأعمال المتأخرة |
Gecenin bir yarısı annenin evine dalıyoruz. | Open Subtitles | إزعاج أمك في هذه الساعة المتأخرة من الليل |
Yoksa sadece geciken periyod için bir büyülü kutu mu? | Open Subtitles | أو علبة سحرية مثل العادة الشهرية المتأخرة ؟ |
Bu beş saniyelik gecikme evrendeki en küçük şeye ilk bakışımız uzay zamandaki küçücük yumrunun ilk kanıtı olabilir. | Open Subtitles | هذه الخمس ثواني المتأخرة ربما تكون فرصتنا لأصغر شيء في الكون الدليل الأول على تكتل الزمكان |