O diğerlerinden farksız, kirli mavi formalı acemi bir asker. | Open Subtitles | فهو مجرد جندى امريكى فى زيه الأزرق المتسخ |
Bu kirli mekana hoş geldin, Teğmen Yoki. | Open Subtitles | مرحبا بك في هذا المكان المتسخ,ايها المساعد يوكي |
kirli çamaşırlarımıza heryerde bırakıyoruz çünkü bundan o kadar da utanmış değiliz; | Open Subtitles | تاركين غسيلنا المتسخ معلقاً في الجوار لأننا لسنا خجلانين منه |
- Kelso, Donna bir avuç pis kek istemez. - Onlar pis değil. | Open Subtitles | كيسلو", "دونا" لن تريد حفنة من الكعك المتسخ "- إنها ليست متسخة - |
Boğazından içeri bir sopa sokacağım, seni ters döndüreceğim, berbere götüreceğim, tüm pis kıllarını aldıracağım. | Open Subtitles | سأضع مكنسة في حلقك ثم أقلبك رأساً على عقب وآخذك الى الحلاق وأكنس كل الشعر المتسخ |
Ama soğuk ve kirli bir yerde ne işin vardı senin? | Open Subtitles | ولكن لما كنتِ في ذلك المكان البارد و المتسخ ؟ |
Koku etrafımda dönüp durdu, şimdi de sabunum kirli bir vajina gibi kokuyor. | Open Subtitles | انقلبت الرائحة والآن الصابون رائحته مثل المهبل المتسخ. |
Yastığının üstünde yaşayan küçük, kirli mavi kumaş parçası ne? | Open Subtitles | ما هو ذلك الشيء الصغير المربّع المتسخ من القماش الأزرق الناعم الذي يعيش على وسادتك؟ |
kirli çamaşırlarımı dünyaya mı açıklayacaktım? | Open Subtitles | هل علي نشر غسيلي المتسخ أمام العالم كله؟ |
Rolex ve cüzdanı bırakıp kirli çamaşırları aldılar diyosun. | Open Subtitles | إذاً سرقوا غسيله المتسخ وتركوا محفظته وساعة الروليكس؟ |
Üniversite fonu açılacak hayat sigortası yapılacak ve çamaşırhanede bir yığın kirli çamaşır var. | Open Subtitles | وتبضعا لأغراض تكفي لمدى الحياة وبغرفة الغسيل يوجد جبل من الغسيل المتسخ |
Ne var? Bardak kirli mi? | Open Subtitles | ما بك ، هل اخذتي الكوب المتسخ ؟ |
Kırk yıl boyunca aradım ama sonunda Ali Baba'nın kirli çamaşırlarını ulaştım. | Open Subtitles | أربعون عاماً من البحث لينتهي حالي بغسيل "كولي بابا" المتسخ |
içeri girmeden önce o kirli önlüğü çıkart. | Open Subtitles | اخلع هذا الرداء المتسخ قبل ان تدخل |
- Trager! Hadi bütün kirli çamaşırları ortaya dökelim. | Open Subtitles | والآن , لنستمع إلى الغسيل المتسخ |
kirli pilav yedin mi hiç? | Open Subtitles | هل جربتِ الأرز المتسخ من قبل ؟ |
Hey, burada kalan tek şey kirli bir çorap. | Open Subtitles | .الشيء المتبقي هنا الشرّاب المتسخ |
Şu pis şeylerini götür ve çamaşır makinesine koy. | Open Subtitles | إذهبي وأحضري ورق التنشيف المتسخ وضعيها في هذه الغسالة |
Yerleri silerken, pis ayakkabılarıyla peşimden geliyor. | Open Subtitles | ,عندما كنت امسح الارضية ,مشى خلفي بحذائه المتسخ |
...hakediyordum. pis kokulu bir banyoda beş dakika içinde işimi halletmeliydim. | Open Subtitles | أتطلع لتلك الخمس دقائق في الحمام المتسخ في الحمام |
Geri çekilin pis sıçanlar! | Open Subtitles | عد، أيها الجرذ المتسخ |