Pekala ikili çözümleme sürecimdeki diğer bir adım birbirine benzer bilgi parçalarına bakmak. | TED | المرحلة المقبلة بعملية التحليل الثنائية هي النظر إلى قطع المعلومات المتشابهة فيما بينها. |
Depo sanayi bölgesinde olduğu için etrafta bir sürü benzer araç var. | Open Subtitles | بما أن المخزن في منطقة مصانع يوجد هنالك العديد من السيارات المتشابهة |
Köpeklerin, benzer yapıdaki köpeklerle buluşup oynamasını sağlayan bir site. | Open Subtitles | إنها وسيلة لأن تلتقي الكلاب المتشابهة ببعضها و تلعب معها |
Ancak yine de, boyut ve yaşama ortamı gibi benzer belirleyici özelliklere sahip hayvanların, tamamen farklı sürelerde yaşlandığı durumlar söz konusudur. | TED | ولكن ما تزال هناك حالات تشيخ فيها الحيوانات المتشابهة في السمات المميزة، مثل الحجم والموئل، بمعدلات مختلفة تمامًا. |
Bu oldukça benzer hikayeler ve deneyimler halihazırda cesaret, karakter ve direnç içerir. | TED | هذه القصص والتجارب المتشابهة لديها العزيمة والشخصية والمرونة في نفوسهم |
Bunlar genellikle eko odası gibidir, haberleri ve fikirleri benzer görüşlere sahip olan insanlara ulaştırırlar. | TED | هذه غالباً ما تكون مثل غرف الصدى، تقدّم الأخبار والأفكار من الناس ذوي وجهات النظر المتشابهة. |
İsimlerinin benzer olmasının dışında senin gördüğün şeyi ben görmüyorum. | Open Subtitles | , ماعدا أسمائهم المتشابهة أنا لا أري ما ترين |
Bu olay, İncil'deki Nuh'un gemisi, Zeus'un gönderdiği büyük sel, yada tüm dünyada değişik kültürlerde gözümüze çarpan, su kaynaklı benzer büyük felaketlerden biri olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون طوفان نوح هو نفسه طوفان زيوس كارثة الفيضان المتشابهة وجدت في الكثير من الحضارات عبر العالم |
benzer özelliklere sahip maddeleri bir arada sınıflandırmak için kilit fikirdir. | Open Subtitles | فكرته الرئيسية تجميع الموادّ ذات الخصائص المتشابهة سوية |
Kapattığım tüm cep telefonlarından numaraları çektim ve o geceye ait tüm benzer tweet ve instagram gönderilerinin izini sürdüm... | Open Subtitles | اخرجت الارقام من كل الهواتف التي اغلقتها وتعقبت كل التغريدات والانسترجامات المتشابهة |
Ara sıra, kelimelerin sıralamasında sorun yaşıyorum ya da benzer sesleri karıştırıyorum | Open Subtitles | في بعض الأحيان ؛ أواجه صعوبة في تسلسل الكلمات ؛ أو الخلط بين الأصوات المتشابهة |
Yıllardır Instagram'dan fotoğraflarımı paylaşıyorum ve ne kadar çevrim içinde aynı mekandan benzer birçok fotoğraf görüyor olsam da Instagram çok ilginç ve eğlenceli gelmeye başladı. | TED | كنت أشارك الصور التي ألتقطها على الإنستجرام لسنوات عدة. وحقاً أصبح الأمر ممتعاً ومرحاً حتى، بالرغم من العدد الكبير للصور المتشابهة للأمكنة ذاتها. التي رأيتها على الإنترنت. |
Hecelerken benzer kelimelerle karıştırmış.'T-o-p' olmuş 'P-o-t'. | Open Subtitles | إنه يخلط بين الكلمات المتشابهة في التهجئة مثل T-o-p و P-o-t |
Cinayet silahı, boyundaki benzer izler. | Open Subtitles | ...سلاح الجريمة .العلامات المتشابهة علي الرقبة |
benzer belirtilerle karşılaştık: | Open Subtitles | لديهم خبرة في الاعراض المتشابهة |
(Alkış) Dünyanın pek çok yerindeki dört buçuk milyondan fazla sporcudan biriyim, ve benimkine benzer o kadar çok hikaye duydum ki. | TED | (تصفيق) أنا واحد من أكثر من أربع ملايين وخمسمائة رياضي من جميع أنحاء العالم، وقد سمعت العديد من القصص المتشابهة. |
Bu hipotezi TechCrunch Disrupt Startup Battlefield olarak bilinen bu finansman yarışmasında tüm yıllar boyunca benzer kalite ve finansman ihtiyacı olan şirketler üzerinde deneme şansım oldu. Bu yarışma 2010 yılında kurulduğundan bu yana New York'ta faaliyet göstermektedir. | TED | حسنا، لقد تسنت لي فرصة اختبار هذه الفرضية على شركات ذات الجودة المتشابهة ونفس احتياجات التمويل عبر السنين في مسابقة التمويل المعروفة بتيك كرانش ديسرابت بدأت منافسة المشاريع الناشئة التي تقام بنيويورك منذ بدايتها عام 2010. |
Antonia, 'benzer benzerini arar.' derdi. | Open Subtitles | "الطيور المتشابهة تظل بنفس السرب" هذا ماقالته (أنطونيا) |
ve benzer zevkler! | Open Subtitles | و الاهتمامات المتشابهة |
Cennet imgesini "Babil Kütüphanesi" kitabında hayata geçirdiği sonsuz bir kütüphane olduğunu söyledi. Sayısız benzer odalardan inşa edilmiş, her biri aynı uzunluktaki aynı sayıda kitaplardan oluşan kendine ait evreni olarak babil kütüphanesi. | TED | كان يقول بأنه يتخيل الجنة على صورة مكتبة لا نهائية، وتلك هي فكرته التي أخبر عنها أول مرة في كتابه "مكتبة بابل." والتي بُنيت من الغرف المتشابهة واللانهائية في عددها، كل منها تحتوي على نفس العدد من الكتب وبنفس الطول أيضًا، تملك مكتبة بابل عالمها الخاص بها. |