Ama sen çok hoşsun, genç sempatik bir eşsin. | Open Subtitles | أنت تلك الزوجة، الجميلة الصغيرة المتعاطفة |
O artık, eskiden bir devrime öncülük etmiş ama artık oyunun dışında kalmış, yaşlı ve sempatik bir figür olarak görülüyordu | Open Subtitles | هو اعتقد أن يكون بهذا الشكل الصورة القديمة المتعاطفة .الذى قاد ثورة سابقة ولمن سقط بطريقة ما منها |
Onları bölgenin sempatik barmeniyle paylaşmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأسكبها للأذن المتعاطفة لـ صابّ الحانة الاجتماعيّ |
Bence birkaç sempati oyu alır. O kadar. | Open Subtitles | أشعر أنه سيحصل على بعض الأصوات المتعاطفة فقط |
Öldürülürsem sempati kazanırım ama bu şekilde bir yere varamazlar. | Open Subtitles | إذا ما حاولوا أن يقتلونى فسوف أحصل على الكثير من الأصوات المتعاطفة |
Konseye önceden haber vermek istedim, ama cesaret edemedim, Tau'ri'ye sempati duyanlar Ba'al'ın yerini öğrenir diye korktum. | Open Subtitles | رغبت بإعلام المجلس بوقت أبكر ولكني لم أجرؤ.. خشية أن العناصر المتعاطفة من الـ"(توراي)".. قد تعرف مكان (بعل) |
! Filmlerde, sıklıkla sempatik öğretmenler ortaya çıkar. | Open Subtitles | في الأفلام ، المتعاطفة المعلم في كثير من الأحيان الخطوات التالية. |
Asıl mesele şu, Chase hastane personeli ve Kayla ise, Kayleb ve Cody adında iki çocuk annesi olarak jüriye oldukça sempatik görünecektir. | Open Subtitles | إليكِ المشكلة الكبرى تشايس) موظف بالمستشفى) و (كايلا) هي الأم المتعاطفة للطفلتين (المقنعتين لهيئة المحلفين (كايليب) و (كودي |