Silahlı bir adam sahil bölgesinde uzak bir eve girerek Cumhuriyetçi Parti sempatizanı olduğu sanılan birini öldürdü. | Open Subtitles | إقتحم رجل مسلح مقنع بيت في منطقة كوستا النائية وقتل رجلاً يُعتقد أنه من المتعاطفين مع الجيش الجمهوري |
Dragonette'e giremeyen tek bir kız vardı ve sebebi Nazi sempatizanı olmasıydı. | Open Subtitles | هناك شخص واحد لم يدخل فريق دراجونيت والسبب أنها كانت من المتعاطفين مع النازية |
Bundan on sene sonra Nazi sempatizanı olacak, paranoyak ve Yahudi düşmanı olacak. | Open Subtitles | معلومات عن عشر سنوات من الآن انه يصبح من المتعاطفين مع النازية، |
Aslında efendim, çete sendika sempatizanlarını organize ediyor olabilir. | Open Subtitles | في الواقع سيدي، العصابة يُعرف عنها أنها تنظم المتعاطفين مع الإتحادات |
Komünist sempatizanlarını tutuklamaya başladılar. | Open Subtitles | بدأوا يعتقلون المتعاطفين مع الشيوعية |
Misyoner sempatizanlarını öldürüyorlar. | Open Subtitles | لقد قتلوا جميع المتعاطفين مع المبشرين |
İnbotları tamamen yasaklamak çok az sayıda sempatizanı bu çatı altında toplayacaktır. | Open Subtitles | للمطالبة بمنع البشر-آليين، سيقودنا هذا إلى إنخفاض نسبة المتعاطفين مع قضيتنا |
Burada bir sürü IŞİD sempatizanı var. | Open Subtitles | المكان يعج بالكثير من المتعاطفين مع "داعش". |
Burada bir sürü IŞİD sempatizanı var. | Open Subtitles | المكان يعج بالكثير من المتعاطفين مع "داعش". |