% 51 'i kayyuma devredilip vasiyet uyarınca denetlenecek. | Open Subtitles | الـ51 بالمائة سَيَرْجعُ إلى الوصية المتعلّقة بالشركاتِ... ... التيمنهااللوحةسَتُشرفُعليها ، خاضعة لبنودِ الإرادةِ. |
% 51'i kayyuma devredilip vasiyet uyarınca denetlenecek. | Open Subtitles | الـ51 بالمائة سَيَرْجعُ إلى الوصية المتعلّقة بالشركاتِ... ... التيمنهااللوحةسَتُشرفُعليها ، خاضعة لبنودِ الإرادةِ. |
Tamam, cinsel tercihi hakkındaki imaları geçmiştik. | Open Subtitles | كلا, لقد تجاوزنا مرحلة غمزات الإهانة الرخيصة المتعلّقة بميوله الجنسي. |
Çalışanlarımdan biri hakkındaki duyduğum şüphelerimi size bildirmeyi üstüme düşen bir görev olarak görüyorum. | Open Subtitles | "أبدو ملزما لإعلامك عن شكوكي المتعلّقة بأحد الموظّفين .التابعينلى " |
Ama birinin kalkıp benim mutfak pencereme tırmanıp dişi Ontophagus sagittarius hakkındaki bütün notlarımı yemesi kabul edilebilir değil. | Open Subtitles | ولكن حقيقة أنّ إحداها، تسلّقت نافذة المطبخ وأكلت كلّ مذكراتي .. المتعلّقة بأنثى خنافس الروث وكيفية تزاوجها بقرنيها ذلك لا يغتفر .. |
Sadece... ben gözden geçiriyordum benim, şey balçık hakkındaki bilgilerimi. | Open Subtitles | (برينان) {\pos(192,210)} أنا ببساطة ... كنت أستعرض معرفتي المتعلّقة بالطين |
Fakat işe bak ki, şerefsizin teki dairesine gizlice girip Hannah hakkındaki tüm belgeleri ortadan kaldırmış. | Open Subtitles | ولكنّ نذلًا ما اقتحم شقّته وأخفى كلّ الملفات المتعلّقة بـ(هانا) |
Babam hakkındaki gerçeği. | Open Subtitles | الحقيقة المتعلّقة بوالدي |
Bay Morris, mahkemeye bu iki şirketin mikroişlemcileri hakkındaki ham verilerin ne gösterdiğini anlatabilir misiniz? | Open Subtitles | سيّد (موريس) أطلع المحكمة رجاءً إلى ماذا تشير إليه المعلومات الأوّليّة المتعلّقة بمعالجات الحاسوب للشّركتين |