Sizi seçkin dedektifimiz Bay Hercule Poirot ile tanıştırmaktan gurur duyarım. | Open Subtitles | أن أقدم لكى المحقق المتميز السيد هركيول بوارو |
Ve çok seçkin Bay Sparkler ve güzel eşinin, değil mi,Edmund? | Open Subtitles | و المتميز السيد "سباركلر" و زوجته الجميلة ، أليس كذلك "إدموند"؟ |
Mösyö Bovary, yumru ayağı olan adam üzerinde operasyon gerçekleştiren en seçkin hekimimizdir. | Open Subtitles | وأسمى عمل إنساني السيد بوفري، طبيبنا المتميز أجرى عملية لقدم عامل حمال |
Aileniz ve arkadaşlarınız meazarlıkta toplanmış olacaklar ve orada mezarınızın tepesinde bir mezar taşı olacak ve üstüne şöyle bir yazı kazınmış olacak: "Burada Velcro'yu icat eden seçkin mühendis yatıyor." | TED | أصدقائكم وعائلتكم سيجتمعون عند جنازتكم وسيكون فوق قبركم شاهد القبر وسيكون مكتوب بالشرح على شاهد القبر هنا يرقد المهندس المتميز الذي اخترع الفلكرو |
Bayanlar ve baylar, karşınızda Üstün Hizmet Madalyası sahibi biri Calgary şehrinin Onuncu Taburu'na mensup İkinci Tugay, Birinci Kanada Bölüğü'nden Çavuş Michael Dunne. | Open Subtitles | سيداتي سادتي اقدم لكم الحائز علي ميدالية الاداء المتميز عضو شرف كتيبة كالجري العاشرة |
Bu, Üstün bir hukuki başarı. | Open Subtitles | وكان ل الشيء المتميز من المناورات القانونية. |
Köprü yapmada hiç gecikmediğimi biliyorsunuz. seçkin geçmişinizi iyi biliyorum, Albay, ama tevazu ile hatırlatayım size, | Open Subtitles | لم اتاخر قط انا على علم بسجلك المتميز |
seçkin eğitim için seçilmiş. | Open Subtitles | لقد تمّ اختياره للتدريب المتميز |
Fitzgerald lisesi "Yılın seçkin mezunu" geliyor! | Open Subtitles | الشب فيتزجيرالد العليا المتميز للسنة القادمة من خلال! |
Montana'dan gelen seçkin meslektaşım açıklasın. | Open Subtitles | سأترك لزميلي المتميز من "مونتانا" يُفسر |
Sarah Siddons Üstün Başarı Ödülü. | Open Subtitles | إن جائزة "سارة سيدونز" للإنجاز المتميز. |
- Üstün uçma madalyası. | Open Subtitles | صليب الطيران المتميز. |