Sanık, sorulara cevap vermek ya da itiraf etmek dışında konuşamaz. | Open Subtitles | المتهمة لن تَتَفوه بِأي كَلِمَة إلا لتجيب على أسئلتنا أو لتعترف |
Anladığım kadarıyla Sanık avukatlığını sizin yapmanızı istemiyor | Open Subtitles | فهمت أن المتهمة لا تريدك أن تكون محامي الدفاع عنها |
Eğer, bu Sanık tarafından uydurulduysa o zaman nasıl olur da isminizi bilebilir? | Open Subtitles | من قبل المتهمة إذاً يمكنك أن تفكر بطريقة |
sanığın yatırımcılarımızdan sağladığı 30 milyonun yanında kazancın büyük bir kısmı karşılıksız kalıyor. | Open Subtitles | من بين الـ30 مليار التي سرقتها المتهمة من المستثمرين، معظم المبلغ لايزال مفقودًا |
davalı, dokuz adet malzemeyi yatak odasındaki dolabın içinden çıkardı. | Open Subtitles | أتت المتهمة بتسع أدوات من الرف الأعلى بخزانة غرفة النوم. |
Kanunun 118. bölümü, ...üçüncü maddesine göre, jüri heyeti olarak sanığı suçlu bulduk. | Open Subtitles | والتهمة المدرجة تحت المادة 118 من القانون العسكري رقم ثلاثة نجد المتهمة مذنبة |
Biz, jüri, Sanık Selma Jezkova'yı birinci derece cinayetten suçlu bulduk ve ölüm cezasına çarptırılmasına karar verdik. | Open Subtitles | نحن , هيئة المحلفين, وجدنا المتهمة سيلما جيزكوفا مذنبة بجريمة قتل من الدرجة الأولى |
Sanık, bu işi bizzat kendisi üstlenmiştir. | Open Subtitles | المتهمة اتخذت على عاتقها إطلاق النار بأي حال |
Polis memuru olayı anlatmasını istediğinde, Sanık şöyle cevap vermiş... | Open Subtitles | ،وعندما سألها رجل الشرطة عن توضيح ،أجابت المتهمة |
Sanık haftada üç gün yarı zamanlı temizlik işinde çalışma cezasına çaptırıldı. | Open Subtitles | المتهمة كان لديها دوام جزئي في محل تنظيف لثلاثة أيام أسبوعياً |
Peki, Sanık bu cinayetin karşılığında size bir şey teklif etti mi? | Open Subtitles | هل عرضت عليك المتهمة أي شيء مقابل ارتكاب هذه الجريمة؟ |
Sayın Hakim, Sanık harika bir görev derecesine sahip bir polis memuru. | Open Subtitles | حضرة القاضي, المتهمة ضابطة شرطة في الخدمة تملك مبادئ ممتازة. |
sanığın önceki suçundan dolayı hostes olduğundan dolayı kaçma riskinin çok yüksek olduğundan kefaletin 25 bin dolar olmasını istiyoruz. | Open Subtitles | – ..بناء على سوابق المتهمة ..و القوانين المشددة لمهنة الطيران |
sanığın dik başlılığını göz önüne alarak, sorguya çekilmesini talep ediyorum. | Open Subtitles | نظراً لتعنت المتهمة ، إننى أطالب بمحكمة التفتيش |
Eyalet sanığın sadece yakın geçmişteki en katı ve iyi planlanmış cinayeti işlediğini değil bunun yanı sıra oldukça bencil bir birey olup bir kusurun ardına gizlenerek kendisi dışında herkesten nefret eden biri olduğunu da gösterecektir. | Open Subtitles | الإدعاء سيظهر أن المتهمة لم ترتكب أكثر الجرائم قسوة |
davalı, Beverly Sutphin... yüreği kötülükle doludur. | Open Subtitles | هذه المتهمة بيفرلي ساتفين امراءة شريرة حتى النخاع |
Bayanlar ve baylar... davalı... | Open Subtitles | سيداتي وسادتي في هيئة المحلفين هذه المتهمة بيفرلي ساتفين انها ليست امراءة |
On beş gün önce davalı Charlotte Dalrymple tanıkların gözleri önünde... | Open Subtitles | قبل بضع ليال، المتهمة شارلوت داورنبل وأمام عدة شهود |
Ortaya çıkan durumda sanığı bütün suçlamalardan suçlu buluyorum ve idama mahküm ediyorum. | Open Subtitles | فى الظروف الحاليه أَجد المتهمة مذنبة في التهمة الموجهه اليها ويُصدرُ عليها حُكمــاً بالموتّ |
Bölümündeki cinayet suçlamasına göre madde birden, ...jüri heyeti olarak sanığı suçlu bulduk. | Open Subtitles | لوزارة العدل العسكرية البند الأول نحن نجد المتهمة مذنبة |
Yargılama duruşmasına geçilmeden önce, fiziki yeterlilik duruşması istiyoruz. | Open Subtitles | قبل أن نبدأ بالجلسات القضائية, نرغب بطلب جلسة لملائمة المتهمة |