ويكيبيديا

    "المتواجدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bulunan
        
    • kilidini açan
        
    Bu yemekleri yapanlara ve bugün burada bulunan aileye şükürler olsun. Open Subtitles أريد أن أبارك الأيدي التي أعدت الطعام، والعائلة المتواجدة هنا اليوم.
    Ancak bu beşinin yanında, çok düşük miktarlarda bulunan yüzlerce başka bileşen de var. TED بالإضافة إلى تلك الخمس مكونات هنالك المئات من المكونات الأخرى المتواجدة بكميات فليلة
    Sıkıyönetim dolayısıyla zaten orada bulunan askeri birimlerin... durumla ilgilenmesinin, Başkan'a daha çok güven verdiğine eminim. Open Subtitles أنا واثق أن الرئيس لديه الثقة بفرق الجيش المتواجدة في المكان بسبب القانون العسكري
    Adada, içinde o şiir bulunan kitabı bulunduran kütüphaneleri daha önce bakılmış mı diye kontrol ediyoruz. Open Subtitles نحن نقوم بتفقد المكتبات المتواجدة على الجزيرة للكتب الحاملة لتلك القصيدة والتي تم تفقدها
    Azametinizin kilidini açan bir anahtardır. Anahtardır çünkü onu gördüğünüzde siz de o olursunuz. Open Subtitles بل هي المفتاح لإطلاق العظمة المتواجدة لديكم إنها المفتاح، لأنه حين ترونها فسوف تصبحونها
    Azametinizin kilidini açan bir anahtardır. Open Subtitles بل هي المفتاح لإطلاق العظمة المتواجدة لديكم
    Şimdi Beyaz Saray'da bulunan Ashley Davidson'a bağlanıyoruz. Open Subtitles لنذهب مباشرة إلى آشلي ديفيدسون المتواجدة في البيت الأبيض
    O şey insanlar hariç barda bulunan her şeyi öldürmüş. Open Subtitles وهذا الشيء قتل كل المخلوقات المتواجدة بالحانة ماعدا البشر
    Bu da hipofiz bezinin, -nohut büyüklüğünde, beynin altında bulunan bir bez- adrenokortikotropik hormon salgılamasına neden olur. Ki o da böbrek üstü bezini uyararak ona stres hormonu olan kortizol salgılatır. TED وهذاالهرمون يحفز الغدة النخامية، وهي غده بحجم البازلاء يعثر عليها في قاعدة الدماغ، للإفراج عن هرمون الكظر والذي يقول بتحفيز الغدة الكظرية المتواجدة على رأس الكلية لإطلاق ما يسمى الكورتيزول، هرمون التوتر الرئيسي
    2014'te yayınlanan "Going to Pot" isimli çalışmada bugünün ürünlerindeki bulunan yapay yüksek THC bu konuları yoğunlaştırıyor TED وفقاً لدراسة نُشِرت في 2014 تحت عنوان "الذهاب إلى السُكْر"، نحن نرى الكميات الهائلة من الـ"THC" المتواجدة في منتجات هذه الأيام والتي، في الواقع، تُضاعِف من وطأة تلك الأزمات.
    İsterseniz Goa Yüksek Mahkemesi'nde bulunan muhabirimiz Radhika Talwar'a bağlanalım. Open Subtitles دعونا ننتقل إلى مراسلتنا راديكا تالوار) المتواجدة في المحكمة)
    İsterseniz Goa Yüksek Mahkemesi'nde bulunan muhabirimiz Radhika Talwar'a bağlanalım. Open Subtitles دعونا ننتقل إلى مراسلتنا راديكا تالوار) المتواجدة في المحكمة)
    Abby, olay yerinde bulunan kan lekelerinden DNA araştırıyor. Open Subtitles تجري (آبي) فحص للحمض النووي من البقع المتواجدة في مسرح الجريمة.
    Burada, Quantico'da bulunan Dijital Önleyici Teknoloji Birimi. Open Subtitles "وحدة تكنولوجيا اعتراض البيانات" (المتواجدة هنا بـ(كوانتيكوا
    Uzunluğu 636 kilometre, derinliği 1600 metrenin üzerinde olan Baykal, gezegenimizin ırmak ve göllerinde bulunan tatlı suyun beşte birini ihtiva eder. Open Subtitles بـ400ميلطولاًوأكثرمنميلعرضاً، فإن "بيكال" تحتوي علي خمس كل المياه العذبة... المتواجدة فوق كوكبنا سواء من بحيرات أو أنهار...
    Ama, aslında, eğer cep telefonunuz varsa, o zaman Namibya gibi bir yerde bulunan şu hoş hanıma gidebilirsiniz, ve onun MIT'den elektrik mühendisliği derecesi olmadığı halde, son derece mutlu bir şekilde cep telefonunu kullanarak komik bir şekilde enerji elde ettiğini görürsünüz. TED لكن في الواقع، إن كان لديكم هواتف خلوية يمكنكم الآن متابعة هذه السيدة المبتهجة المتواجدة في مكانٍ ما مثل ناميبيا وهي في غاية السعادة كونها وإن كانت لا تملك شهادة ماجستير في الهندسة الكهربائية من جامعة أَم.أي .تي (M.I.T). فهي مع ذلك قادرة على تسخير هاتفها الخلوي لشحنه بطريقةٍ مسلية شيئما .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد