ويكيبيديا

    "المتوهجة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • parlayan
        
    • parlak
        
    • parıldayan
        
    • tip elektrik
        
    Ve iki göz de parlayan suyu aktif hâle getiriyor. TED و هاتان العينان تقوما بتنشيط المياه المتوهجة.
    Bundan bir kaç yıl sonra, Cambridge'de, güçlü elektrik akımlarının parlayan, elektrik yüklü, çok küçük, elektron denen parçacıklar ürettiği gösterildi. Open Subtitles بعد ذلك بسنتين في كمبريدج اكتشف أن التيارات الكهربائية القوية يمكن أن تنتج أشعة غريبة من الجسيمات الدقيقة المتوهجة و المشحونة
    Şehre gittiğimizde birbirimizi kaybetmeyelim diye bu karanlıkta parlayan kolyelerden almıştım. Open Subtitles أحضرت كل هذه العقود المتوهجة في الظلام حتى لا نضيع بعضنا عندما نخرج إلى البلد
    Gördügümüz parlak gaz izleri ise, patlayarak kendisini yoketmis olan yildizin dis katmanlaridir. Open Subtitles هذه الخيوط من الغازات المتوهجة... هي الطبقات الخارجية لنجم... الذي دمر نفسه مؤخرا.
    Ah kötü şöhretli, sihirli olduğu söylenen, parıldayan tablet. Open Subtitles اللوحة المتوهجة السيئة السمعة ذات السحر المزعوم
    LED ile, eski tip elektrik ampulü kullanmaya nazaran, yüzde 85 oranında elektrik tasarrufu yapıyorsunuz. TED إنك توفر 85٪ من الكهرباء مع ال"LED" مقارنة بما قد تصرفه باستخدام الإضاءة المتوهجة القديمة.
    O yüzden İşimizi sağlama almak için... ve bir şey olursa hızlıca geri dönebilmek için, bu parlayan çubukları arkamızda bırakıyoruz. Open Subtitles لكي نحرص على عدم حدوث ذلك وأن نعثر دوماً على طريق عودتنا سنرمي تلك الأعواد المتوهجة خلفنا
    Biz kendinden nefret eden ya da güzelliğin büyüsüne kapılmış bir grup parlayan ışığız. Open Subtitles وما نحن عليه في الحقيقة هو مجموعة من الأضواء المتوهجة مملوئين بكراهية الذات و أوهام العظمة
    Luis Vargas'ın çalıştığı yere gittik elleri parlayan ölü güvenlik görevlisi. Open Subtitles اذن اتجهنا الى مكان عمل الضحية الجثة ذات اليدين المتوهجة
    Şu Yeni Zelanda'daki parlayan solucanları duydun mu? Open Subtitles هل سمعتى عن تلك الديدان المتوهجة فى نيوزيلندا
    Ray, lütfen, parlayan solucanlar olmasın. Baba, şu parlayan solucanları duydun mu? Open Subtitles لا يا راى , ليست الديدان المتوهجة أبى هل سمعت عن تلك الديدان المتوهجة
    Şu Yeni Zelanda'daki parlayan solucanları duydun mu? Open Subtitles هل سمعتى عن تلك الديدان المتوهجة فى نيوزلندا
    Bilgisayarın ne olduğunu biliyorum: Annemle babamın önünde çokça vakit harcadığı parlayan bir kutudur." TED أنا أعرف ما هو الحاسوب: إنه تلك العلبة المتوهجة التي يقضي أمي وأبي الكثير من الوقت أمامها."
    parlak turuncu alanlar aslında mağaranın tavanına asılı duran yüz binlerce yarasa. Open Subtitles تُظهر آلة التصوير بالأشعة تحت الحمراء كيف تعيش هذه الخفافيش حقاً. البقع البرتقالية المتوهجة ما هي إلا
    parlak bir gaz degisik zamanlarda degisik yerlerde ortaya cikiyor.. Open Subtitles كرات الغاز المتوهجة تظهر بشكل عشوائي في أماكن مختلفة
    Dünya'nın yanlarında küçük kaldığı, kavis çize bu parlak gaz akıntıları Güneş'in yüzeyi altındaki manyetik kuvvet çizgilerinden fışkırırlar. Open Subtitles تلك التيارات المنحنية من الغازات المتوهجة والتي تفوق الأرض كثيراً تقودها خطوط القوة المغناطيسية
    Bu parıldayan saat... nereden çıktı? Open Subtitles بحق الجحيم من أين أتت هذه الساعة المتوهجة ؟
    Bu da Doktor Hawkes'la Sid'in, kurbanın kafatasında bulduğu parıldayan izleri açıklamaya yeter. Open Subtitles هذا يفسّر الطبقة المتوهجة التي وجدها الطبيب (هوكس) و (سيد) بجمجة الضحية
    Eski tip elektrik lambaları, elektrik ampulleri -- kaçınızın evinde hâlen bunlardan kullanarak, ışığı her yaktığınızda enerji israfı yaptığınızı öğrenmek için el kaldırmanızı falan istemeyeceğim, sonrasında bu ampulleri değiştirin, şu an TED sahnesinde bunlardan olup olmadığını da sormayacağım -- ama bu eski tip elektrik ampullerinin gerçekten ısıtıcı olarak satılmaları gerekirdi. TED إن المصابيح من الطراز القديم، المصابيح المتوهجة -- أنا لن أطلب رفع الأيادي لمعرفة عدد الأشخاص الذين لايزالون يستخدموها في منازلهم، والتي تهدر الطاقة في كل مرة تشعلونها بها -- قم بتغييرها بعد هذا -- أو بغض النظر عما إذا كان لدينا منها هنا على المسرح في "TED" أم لا -- لكن هذه المصابيح المتوهجة القديمة بصراحة يفترض أن تباع كمدفئات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد