İnan bana, dışarılarda bir yerde senin için mükemmel biri var. | Open Subtitles | صدّقْني، بمكان ما توجد المرأة المثالية لك |
Eğer yeteneklerini paylaşmak konusunda ciddiysen senin için mükemmel bir görevim var. | Open Subtitles | واذا كنت جادة بعرض مهاراتك فاظن لدي المهمة المثالية لك |
Bu hediyeler daha çok senin için mükemmel olur gibi. | Open Subtitles | أشعر بأنّ هذه هي الهدايا المثالية لك |
Belki de bu daha şefkatli ve yardımsever bir birey ve daha iyi bir sevgili olman için mükemmel bir fırsattır. | Open Subtitles | لكن ربما تكون هذه الفرصة المثالية لك لتصبح صديقاً افضل حنون بكثرة.وفرد حريص عليها |
Ve etrafımız New York edebiyatçıları ve Brooklyn edebiyatçıları ile dolu olacağından, ikinci kitabını duyurman için mükemmel bir fırsat olacak. | Open Subtitles | وبما أننا سنكون محاطين ب أدباء نيويورك وكتاب بروكلين انها الفرصة المثالية لك لتعلن عن كتابك الثاني |
senin için mükemmel bir kız tanıyorum. | Open Subtitles | لدي الفتاة المثالية لك |
Bu senin için mükemmel bir hediye işte. | Open Subtitles | هذه هي الهدية المثالية لك |
- Elimizde senin için mükemmel bir kız var. | Open Subtitles | أجل لدينا المرأة المثالية لك |
- Elimizde senin için mükemmel bir kız var. | Open Subtitles | أجل لدينا المرأة المثالية لك |
, Mutlu), sana) güvenlik başkanı konum mutluyum - size teşekkür ederim için mükemmel bir iş var - | Open Subtitles | -هابي)، أنا سعيدة أنك رئيس الأمن) ، إنها الوظيفة المثالية لك -شكراً |