Müzik benim kurtuluşumdu. Benim için mükemmel bir düzen sağlardı. | Open Subtitles | كانت الموسيقى تنقذني كان لدية هذا الأمر المثالي لي |
Seninle tanışana dek, bu sözün derinliğini anlamamıştım Rob, çünkü sen Benim için mükemmel erkeksin. | Open Subtitles | لم أفهم عمق تلك الجملة إلى أن قابلتك يا "روب"، لأنك الرجل المثالي لي. |
- Evet. Benim için mükemmel çanta. Hadi! | Open Subtitles | انها الحقبيه المثالي لي هيا بنا! |
Atış açısından mükemmel bir yer. | Open Subtitles | هذا المكان المثالي لي لكي أطلق النار |
Annemin falcısı da dahil, herkese göre Rajan Benim için mükemmel bir koca. | Open Subtitles | أعني أن (راجان)، وفقًا للجميع بما فيهم منجم أمي الزوج المثالي لي |