Evet, ama tatmin olmadım. Dışarıda pek çok manyak var. | Open Subtitles | نعم, أنا لستُ مقتنعة هناك الكثير من المجانين في الخارج |
Şu anda kalkış alanı B'de iki manyak... 90 kişiyi elinde tutuyor. | Open Subtitles | لدينا 90 شخصاً مرعوبين من أولئك المجانين في تلك الطائرة في المنطقة ب حالياً |
Ama bilirsin, sanki ailemdeki tüm manyak insanlar çılgın bir serbest düşüşteler ve mutlu olmaktan tamamen acizler. | Open Subtitles | . . الامر كأنه كل أولئك الناس المجانين في عائلتي ينهارون |
Beni istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz ama sokaklar manyak dolu. | Open Subtitles | ولكن هناك بعض الأشخاص المجانين في العالم. المرأة: |
Cidden de dünyada bir sürü manyak var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأوغاد المجانين في هذا العالم حقاً |
- Etrafta bir sürü manyak var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من المجانين في الخارج |
- Etrafta bir sürü manyak var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من المجانين في الخارج |
Engizisyondaki manyak rahipler Galileo'yu hapsettiler ve teorisini reddetmesini emrettiler. | Open Subtitles | فقامَ الرُهبان المجانين في محاكِم التفتيش بسجنِ (غاليليو) و أمروهُ بإنكارِ نظريتِه، و قَد قامَ بذلك |