Sonuç olarak, konuşmamı başlattığım soru, sizce hangisiyle yüzleşmek daha zor, baskıcı hükümetler mi yoksa baskıcı toplumlar mı? | TED | لذا فالسؤال الذي بدأت به حديثي هذا، من برأيكم تعتقدون أنه الأصعب في المجابهة، الحكومات القمعية أم المجتمعات القمعية؟ |
İç kısımlardan alınan kölelerin evleri ve tüm topluluklar yağmalandı. | Open Subtitles | بيوت العبيد تم انتشالها من الداخل وجميع المجتمعات قد نُهبت |
Bir anda, toplumların tamamının psikososyal esenliğini kontrol etmemizi sağlayacak bir şeye sahibiz ve bu heyecan verici. | TED | على نحو مفاجئ لابد وأن نتفهم كيف نتعامل مع الأثار النفسية للفرد خلال تعامله مع المجتمعات كلها، وهذا أمرٌ مثيرٌ جداً |
Eğer bu iki deniz suyundan birer damla alıp mikroskopta inceleyecek olursak bakteri ve virüs toplulukları böyle görünürdü. | TED | ولو كنا سنأخذ قطرة واحدة من مياه البحر من كل عينة ووضعناها تحت المجهر، هكذا ستظهر المجتمعات البكتيرية والفيروسية. |
Ve tabiî ki mümkündür etrafımızdaki toplulukların yoğunluklarını artırma. | TED | واعتقد انه من الممكن حتماً زيادة كثافة المجتمعات من حولنا |
Belki de tarım toplumları haline gelmemizden başlayarak modern tıbba kadar uzanan gelişmeler vasıtasıyla, kendi evrimimizi değiştirmiş olduk. | TED | سواء كانت عن طريق الإستقرار في المجتمعات الزراعية، وعلى طول الطريق من خلال الطب الحديث، غيرنا تطورنا الخاص. |
Peki nerede bu atık işleme? Genellikle,fakir toplumlarda. | TED | وأين تتم معالجة هذه النفايات؟ عادة في المجتمعات الفقيرة. |
Kabileler ya da kırsal toplumlar, her zaman ülkenin genel kurallarına tabii olmayabiliyordu. | TED | و هو أن سياسات الدولة لا تؤثر بالضرورة دائماً على المجتمعات القبلية والريفية |
Çünkü toplumlar, ülkeler ve son olarak dünya, kadınların sağlığı kadar güçlüdür. | TED | لأن المجتمعات والبلدان وفي آخر المطاف العالم، تكمن قوته في صحة النساء. |
Peki ya toplumlar tarafından manipüle edilen veya üretilen uyaranlar? | Open Subtitles | ماذا عن المحفزات التي تصنعها المجتمعات أو تتلاعب بها ؟ |
İzole olmuş topluluklar milyonlarca yıl boyunca huzur içinde evrimleşir. | Open Subtitles | المجتمعات المعزولة قد تطورت منذ ملايين السنين فى سلام نسبى. |
Eminim ki hepiniz biliyorsunuz, bu tarımsal ve çevreci topluluklar arasında kayda değer anlaşmazlıklara yol açtı. | TED | وانا متاكد ان جميعكم يعلم ان هذا يسبب العديد من الصراعات بين المجتمعات البيئية والزراعية |
Ve ne oluyor biliyor musunuz? Hizmet verdiğim topluluklar, her hafta silahlı şiddete ve mahkumiyetlere bağlı insan kaybediyorlar. | TED | وما كان يحدث في المجتمعات التي كنت أخدمها حيث كنا نخسر الناس إسبوعياً بسبب عنف السلاح والسجن الجماعي. |
İnsani yardım kuruluşları, savunmasız toplumların en zor zamanlarında başarısız oluyorlar. | TED | يخذل النظام الإنساني المجتمعات الأكثر ضعفا في أحلك الأوقات. |
İhtiyarlar genellikle geleneksel toplumların liderleridir, ve aynı zamanda siyaset, tıp, din, şarkılar ve danslar hakkında da en bilgi sahibi olanlardır. | TED | كبار السن غالبا ما يكونون القادة في المجتمعات التقليدية، والأكثر دراية بالسياسات، والدواء والدين والغناء والرقص. |
İnsan toplulukları daha biyik, daha kalabalık ve daha bağlantılı hale geldi. | TED | صارت المجتمعات البشرية أوسع و أكثر كثافة، و أكثر أواصراً. |
Bir sonraki aşama bu toplulukların içinde gerçekleşti. | TED | والآن الخطوة التالية التي حدثت هي بداخل تلك المجتمعات. |
Ben Gallup'ta dünyadaki Müslüman toplumları üzerine çalışıyorum. | TED | أدرس المجتمعات الإسلامية حول العالم في غالوب. |
Bu gelişmekte olan toplumlarda toplumun direği kadınlar, ama sokakları tutan hala erkekler. | TED | عندما تذهب الى تلك المجتمعات النامية, تكون المرأة هي عامود المجتمع, لكن الرجال هم من يسيطرون على الشوارع. |
Bütün bunlar uluslararası toplum ve elbette en önemlisi Bosnalılar tarafından inanılmaz, ilkeli bir çaba ile gerçekleştirildi. | TED | ولقد حدث هذا بسبب الجهود الكبيرة التي تمت بين المجتمعات الدولية وطبعاً وفوق كل هذا قد تم ذلك بواسطة البوسنين |
Bu toplumlara teknoloji kullanarak eğitim götürebiliriz. | TED | ويمكننا استخدام التقنية من أجل تقديم التعليم لهذه المجتمعات. |
Bundan dolayı tabii ki, geleneksel medya kuruluşları bu online topluluklara yakın ilgi gösteriyorlar. | TED | وبذلك فإن وسائل الإعلام التقليدية، بالطبع ، تقوم بإعطاء إهتمام وثيق للغاية لهذه المجتمعات على الإنترنت. |
Bazı topluluklarda çok yaygın düğün hediyeleriymişler, evliliğin kutsallığını arttırmak için. | Open Subtitles | وفى بعض المجتمعات كان يتم تقديهم كهدايا زفاف لرفع نشوة الزوجية |
Futbol işsiz gençlerin enerjilerini değiştirdi ve farklı topluluklardan insanlarla bağ kurmalarını sağladı. | TED | غيرت كرة القدم طاقة الشباب الغير عامل وربطت الناس من المجتمعات المختلفة. |
Batı egemenliğinin sona ermesine rağmen, Batı pek çok toplumun işine müdahele etmeye ve araya girmeye devam ediyor. | TED | الان على الرغم من انتهاء الهيمنة الغربية استمر الغرب في التدخل و التدخل في شئون العديد من المجتمعات الأخرى |
Yakın zamanda, geride bıraktığımız on yıl içerisinde bölge toplumlarının tereddütlü de olsa bir araya gelmeye başladıklarına şahit oluyoruz. | TED | ومنذ عهد قريب، وفى العقد الماضى، بدأنا نرى هذه المجتمعات قد بدأت، بتردد، فى أن تقترب من بعضها البعض. |
- Hayır. - Ne kadar çok toplantısı varmış, hafta sonları bile. Çalışma hayatıyla ilgili aktiviteler, cemiyet kulüpleri, kitap kulübü. | Open Subtitles | كانت تحضر العديد من الإجتماعات، حتى خلال العطلات مصالح تجارية، مجموعة المجتمعات المحلية، نادي الكتاب |