Ayrıca mimari vasıtasıyla aidiyeti ve toplumu ifade etmenin daha pek çok yolu var. | TED | كما أنّ هناك الكثير من الطرق الأخرى للتعبيرعن الانتماء وحسّ المجتمع من خلال العمارة. |
toplumu en kucuk ortak paydaya gore idare edemezsiniz. | TED | لا يمكنك من أن تدير المجتمع من خلال القاسم المشترك الأدنى |
Savaşın ilkesi, toplumu açlık sınırında tutma planıdır. | Open Subtitles | في المبادئ، يُخطط دائما للحرب للحفاظ على المجتمع من حد الفقر والجوع |
toplumun davranışını içeriden değiştirmek istiyorlar. | TED | انهن يحاولن تغيير سلوك المجتمع من الداخل. |
Oysaki bizim çalışma tanımımızda, başarı, toplumun yaptığınız şeyden, performansınızdan "Nasıl kabul ediliyor?" veya "Ne işe yarıyor?" sorularına verdiği cevapla tanımlanır. | TED | ومع ذلك، في تعريفنا العملي النجاح هو حول ما يلاحظ المجتمع من ما فعلتم من أدائك كيف يعترف بذلك، وكيف يكافئك على ذلك؟ |
Böyle birisinin varlığının etkilerini toplumun üzerinden silebilecek olma düşüncesi bile beni mutlu ediyor. | Open Subtitles | انا مسرور باننى يمكننى ان احرر المجتمع من تاثيراته المستقبلية. |
Sağa sola kılıç sallamaktan başka hiçbirşey bilmeyenlerden bu toplumu geri alacağız. | Open Subtitles | سنستعيد المجتمع من هؤلاء الذين لا يعرفون سوى اخراج سيوفهم للقتل. |
toplumu insanları vuranlardan korumaya dair bir and içtim. | Open Subtitles | لقد حلفت على قسم بأني أحمي المجتمع من الناس الذين يطلقون النار على الناس |
toplumu çökmekten koruyan sadece tek eşliliktir. | Open Subtitles | كلا, الزواج الأحادى هو ما يحمى المجتمع من الإنهيار |
toplumu koruduğumuzu ve suçluları cezalandırdığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | و أنا الذي اعتقدت أننا هنا لحماية المجتمع من المجرمين و عزلهم ؟ |
Senin güçlü bağlantıların ve benim çetin liderliğimle bence bu toplumu uçurumu kenarından geri getirebiliriz. | Open Subtitles | باتصالاتك القوية وقيادتي القوية نستطيع ان نعيد المجتمع من حافة الهاوية |
Hamileliğini sonlandırarak toplumu soyunun belalarından korumuş oldun. | Open Subtitles | لذا بقضائكِ على تلك الحمولات انجدتي المجتمع من كارثة ذريتك |
Ve toplumu yönlendirme gücü siyasetten finans sistemine kaymaya başladı. | Open Subtitles | ومع الوقت انتقلت سلطة إدارة المجتمع من السياسيين إلى القائمين على النظام المالي |
Toplam Sosyal Etki, bütün yolların toplamı iş hayatının toplumu etkileyebileceği gerçek işi yaparak, tedarik zinciri hakkında düşünmek, ürün tasarımı ve işleme süreci üzerinde çalışarak ve dağıtımları. | TED | وهو مجموع كل الطرق التي يمكنُ للأعمال أن توثر بها في المجتمع من خلال قيامها بالعمل الحقيقي: كالتفكير بشبكات التوريد خاصتها، والعمل على تصميم منتجاتها وعمليات تصنيعها وتوزيعها. |
Hayır, toplumu polisten korumak için. | Open Subtitles | لا ، لحماية المجتمع من سلطة الشرطه |
Ve zaten bu nedenle toplumun desteğini de aldığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | و أعتقد بأن لدي الكثير لأدعم هذا المجتمع من أجل هذا |
Bu güzel geçit töreni bu toplumun köleleştirdiği kadınların sembolü. | Open Subtitles | مسابقة ملكة الجمال مُجرّد رمز لما يفعله هذا المجتمع من استعباد للنساء |
Organisazyon Londra’da kurulurken biz de, bir toplumun istismar edildiği, kitlesel barbarlıkların yaşandığı yerlere gizli bir şekilde seyahat ettik ve buralarda yeterli haber yapılmıyordu. | TED | خلال بنائنا للمنظمة في لندن, قمنا بـالسفر إلى أماكن سرية حيث يعاني المجتمع من الانتهاكات, حيث تحدث الفظائع الجماعية , وحيث تنعدم المعلومة. |
Ancak toplumun bana saldıranı cezalandıramamasının kabahati hükümetin başarısız adli politikasındadır. | Open Subtitles | ...لعدم تمكين المجتمع من معاقبة المجرمين |
Kazağını ters yüz giyerek toplumun geleneklerine karşı durmana hayranım. | Open Subtitles | أنا معجب بك اتخاذ موقف ضد الأعراف المجتمع من خلال ارتداء الطائر بك الداخل الى الخارج . |