Ve buradaki tüm bu kristaller mikroskop altında birkaç dakika önce öldüler, canlı gibi görünüyorlar. | TED | وكل هذه البلّورات هنا تحت المجهر كانت ميتة منذ بضع دقائق، والآن تبدو حية. |
Bu da mikroskop altında gördükleri görüntüdür. | TED | ومرةً أخرى هذا ما سيتمكنون من رؤيته تحت المجهر. |
Bir öğretmen ya da bir çocuk size teşekkür notu yazıyor. Bazen mikroskop kullanırkenki fotoğraflarını gönderiyorlar. | TED | الأطفال يكتبون لكم كلمة شكر في بعض الأحيان يرسلون لكم صورا و هم يستعملون المجهر إنه شيء رائع |
Doğru. kemiği mikroskobun altına koydum ve 40 kez büyüttüm. | Open Subtitles | صحيح , وضعت العظام تحت المجهر , وكبرتها 40 مره |
Bu küçük petri kabında ve kafamla mikroskobu hareket ettirebilirim. | TED | من هذه العينة الصغيرة، ويمكنني تحريك المجهر بواسطة رأسي. |
Simone'nin dikkatini çeken mikroskoba dayalı. | TED | إنه يعتمد على المجهر الذي أثار اهتمام سيموني. |
Bazıları o kadar yakın ki, bir böcekbilimci bile mikroskopla ayırt edemeyebiliyor. | TED | وبعضها متطابقة في الشكل حتى أن عالم حشرات لا يمكنه تمييزها تحت المجهر. |
İşte, bu içinde barsak kanseri olan bir karaciğer, mikroskopta bakıyorsunuzi bir lenf nodu var kanser buraya invaze olmuş (yayılmış) | TED | كما ترون هذه الكبد انتشر فيها سرطان القولون و ترون في المجهر عقدة ليمفاوية حيث غزاها السرطان |
Neyse, hikayeyi uzatmayalım, Eve gittim, mikroskopun başına geçtim, bir cam parçasını ezdim, camı ezdim. | TED | بإختصار ذهبت إلى بيتي إلى تحت المجهر وقمت بسحق قطعة زجاج وسحقتها. |
Burada gördüğünüz altında mikroskop merceği bulunan mikroskop lamı üzerindeki mikroakışkan bir hazne. | TED | ما ترونه هنا هو تجويف تدفقات متفاعلة على شريحة المجهر مع عدسة المجهر تحتها. |
Evet, biliyorum, mikroskop slayt gösterisinde bir avuç pislik gibi görünüyor. | TED | أعلم، يبدو كحزمة من القذارة على شريحة المجهر. |
Her yıl, mikroskop altında bu görüntüleri yakalamak benim için yılın en sihirli anları oluyor. | TED | إن التقاط مثل هذه الصور تحت المجهر سنويًا أحد أعمالي المفضلة، وأكثر الأوقات سحراً خلال العام. |
Entegre mikroskop ve bilgisayar analiziyle birlikte Rebecca ve meslektaşları, hem teşhis hem de tedavi düzeneğine sahip bir minibüs oluşturdular. | TED | فمع دمج المجهر والتحليل الحاسوبي، استطاعت ربيكا وزملاؤها من تطوير حافلة تحتوي على المعدات التشخيصية والعلاجية معاً. |
Yani yeni doğan sistemlere bakmaya başladığınızda, bir nörona mikroskop altında bakabilirsiniz. | TED | و لذا حين تبدأ بالنظر إلى نظم الناشئة يمكنك أن تبحث في الخلايا العصبية تحت المجهر |
Ona bir mikroskop, bir kimya seti ve... ..5000 parçalık Çin Seddi yapbozu aldık. | Open Subtitles | أحضرت المجهر وعدة الكيمياء وخمسة آلاف لغز لسور الصين العظيم |
İşte bu mikroskobun altında gözlemleyebildiğimiz görüntü. | TED | هذه الصورة هي لما استطعنا ملاحظته تحت المجهر. |
Benim fikrim öyle, bu soruşturma mikroskobun altında başlayıp orada sona ermeli. | Open Subtitles | رأيي أن هذا التحقيق يجب أن يبدأ وينتهي تحت المجهر. د. |
Ara sıra... kafanı mikroskobun önünden kaldırmalısın. | Open Subtitles | بين الفينة و الأخرى يجب عليك أن ترفع رأسك من تحت المجهر |
Bir kod var, içine yerleştirilmiş bir renk kodu, size elinizde tuttuğunuz mikroskobu nasıl katlamanız gerektiğini gösteriyor. | TED | هنالك شفرة، شفرة ملونة مدمجة، تخبرك عن كيفية طي ذاك المجهر المحدد. |
İlginç bir şeyler görürsek, mikroskoba alırız. | TED | إذا رأينا شيئا مثيرا للاهتمام ، ناخذه إلى المجهر. |
Sonrasında mikroskopla baktığımızda ufacık bir zehir damlası görebiliriz. | TED | ثم تحت المجهر نستطيع أن نرى ظهور قطرة صغيرة من السم. |
Bu sırnaşık mahlukların binlercesini mikroskopta inceledikten sonra. | Open Subtitles | بعد أن تم دراسة الآلاف من هؤلاء المخلوقات البائسه تحت المجهر |
Etiketi kopardım. mikroskopun altına koydum. | TED | ما فعلته هو أنني انتزعت العلامة ووضعته تحت المجهر. |
Bu elektron mikroskobuyla, elimizdeki deri parçasını normal bir mikroskoptan daha detaylı inceleyebiliriz. | Open Subtitles | مع هذا المجهر الإلكتروني بإمكاننا إلقاء نظرة عن كثب في عينة الجلد على ضوء كل مجهر |
Küflü ekmek bulunan mikroskobunu kontrol ettim. | Open Subtitles | راجعت المجهر الخاص بك مع الخبز متعفن |
Tanıkların ölmeye başladığından beri yönetim seni mercek altında tutuyor. | Open Subtitles | منذ ان شهودك وجدوا موتى الأوامر تقتضي بوضعك تحت المجهر |
Ve bu dünya bir mikroskoptan direkt olarak görünebilmekte. bugün size bunlardan bazılarını göstereceğim. | TED | ويمكن رؤيته مباشرة من خلال المجهر وسأريكم اليوم بعضا من هذا العالم. |
Lütfen mikroskoptaki bakteri örneğini tanımlayın. | Open Subtitles | رجاء ميز نموذج البكتيريا الذي تحت المجهر |