"المحادثةِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• konuşmayı
• Konuşma
• sohbeti

Aynı konuşmayı altı ay önce de yapmıştık ama değişen hiçbir şey yok.
كَانَ عِنْدَنا هذه المحادثةِ قبل ستّة شهور وأنا لا أَرى أيّ شئَ تَغيّرَ.

Kız olan sensin zaten. O yüzden bu konuşmayı yapıyoruz.
لِهذا نحن سَيكونُ عِنْدَنا هذه المحادثةِ المشوّشةِ.

Bu konuşmayı bile niye yaptığımızı anlamıyorum.
أنا لا أَفْهمُ لِماذا نحن سَيكونُ عِنْدَنا هذه المحادثةِ.

Konuşma bittiğinde bunları unutacaksın.
لأنك لَيْسَ لَكَ ذاكرةُ قصيرة الأمدُ. أنت سَيَنْسي هذه المحادثةِ متى هي إنتهت.

McCallum ailesi bu işe yeterince karıştı, ve bu Konuşma bitmiştir.
عائلة مكالم عانت بما فيه الكفاية، وهذه المحادثةِ إنتهت.

Ama bu ilginç sohbeti duyarsa Bay Scramanga'da güvenmeyecektir.
و لا السيد سكارامانجا، لو َسْمعُ بهذه المحادثةِ المثيرةِ.

Peki onunla bu konuşmayı yaptıktan kaç gün sonra kayboldu?
كَمْ مسؤول جداً منك. وأنت كَانَ عِنْدَكَ تلك المحادثةِ كم عدد أيام قَبْلَ أَنْ تَضِيعُ؟

Eğer ofisinde olsaydın, bu konuşmayı yüz yüze yapıyor olurduk.
إذا أنت كُنْتَ في مكتبِكَ الآن، نحن سَسَيكونُ عِنْدَنا هذه المحادثةِ وجهاً لوجه.

Onunla o özel konuşmayı yapmamın vakti gelmiş.
حان وقت لي أَنْ يَكُونَ عِنْدي تلك المحادثةِ الخاصّةِ.

Ancak o fil ayağı patlayıcı dolu bir tuzak olsaydı sen ve ben bu konuşmayı yapıyor olamazdık.
لكن بوجود فخ قدمَ الفيلِ المحمّلَة بالمتفجرات أنت وأنا لَنْ نقوم بهذه المحادثةِ

Dostum, birbirimizi bu konuşmayı yapacak kadar iyi tanımıyoruz.
آه، ياصاح، نحن لا نعرف بعض لنخوض هذا الحوار لهذه المحادثةِ.

Sonra bu konuşmayı tekrar yaparız.
ثمّ نحن يُمكنُ أَنْ نَأخُذَ هذه المحادثةِ ثانية من البداية!

Bu konuşmayı yaptığımıza çok seviniyorum.
- أَنا مسرورُ جداً كَانَ عِنْدَنا هذه المحادثةِ.

Sadece benimsenmiş olduğumu söyleyecektim, fakat bu konuşmayı yaptığımızdan beri...
أنا فقط سَأَقُولُ بأنّني تُبنّيتُ، لكن... حيث اننا قمنا بهذه المحادثةِ...

Bu konuşmayı da işlerime olan bağlılığımdan ve saygımdan dolayı diğer işlerimle aynı ciddiyette yapmalıyım.
أنا يَجِبُ أَنْ أُعالجَ هذه المحادثةِ مَع نفس العنايةِ والولاءِ للتَفاصيل... انها المحادثة التي تعتبرَ صفقة العملِ.

Pekala, bu Konuşma pek de düşündüğüm gibi gitmiyor.
الموافقة، هذه المحادثةِ لا يَذْهبُ في كل الطريقِ خطّطتُ.

Bu Konuşma nasıl desem acaba... bitmiştir. Gitmem gerekiyor.
هذه المحادثةِ الشّيء الذي أُريدُ بأنّ يَنتهي.

Oysa bu Konuşma beni uyutmalıydı.
تلك المحادثةِ كان يَجِبُ أنْ يَضعَني خارج أَحْبُّ a ضوء.

Sanırım bu Konuşma hiç olmadı.
أَحْزرُ هذه المحادثةِ مَا وَجدتْ.

Hey sanırım özgür ve açık toplumun yararı için bu sohbeti devam ettirmemiz gerek.
أعتقد ذلك، لمصلحة المجتمع الحرّ والمفتوح أعتقد بِأَنَّ هذه المحادثةِ يَجِبُ أَنْ يَستمرَّ.