Şu an yok, ama amacım duruşma esnasında bu kanıtı bulmak. | Open Subtitles | ليس هذه المره يا سيدى ، لكنه فى نيتى ان افعل هذا اثناء مسار المحاكمه |
duruşma süresince bombacılardan biri CIA'in ileri derecede bilgisi olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | أثناء المحاكمه ، إدعى واحد من منفذى التفجير أن السى.أى.إيه لديها معرفه مسبقه |
Nizam ölmemi istiyor. Susturulmamı da. mahkeme halkın gözü önünde olur. | Open Subtitles | نيزام يريد موتي كي لا أفضح أمره و المحاكمه ستكون علنيه |
Gerekçeli elemanlar ve dava. | Open Subtitles | والمراسلات والباقي هي اكتشافات وادله في المحاكمه |
mahkemede tüm gençler gayet iyi görebildiklerini ifade etmişler. | TED | كل المراهقين الذين شهدوا خلال المحاكمه كانوا يمكنهم الرؤيه بشكل جيد |
Onlar, Rufino'nun Mahkemeden önce ölmesini istemişler. | Open Subtitles | هم ارادوا ان يتأكدوا من موته قبل المحاكمه |
Savcılık ne zaman poposunu kaldırıp davayı Mahkemeye götürecek acaba? | Open Subtitles | متى سيجرؤ مكتب المحامى العام على أخذ القاتل إلى المحاكمه |
Duruşmadan sonra, sırf uyuyabilmek için danışman tavsiyesi almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | بعد المحاكمه اضطررت لذهاب لطبيب نفسي.. حتى اتمكن من النوم |
Örneğin duruşma sırasında insanlar çok zorlu bir sınavdan geçtiğimi düşündüler. | Open Subtitles | فى المحاكمه ، كمثال أعتقد الناس أننى فى محنه |
Dört ay önce... bu duruşma için jüri üyelerini seçmeye başlamıştık. | Open Subtitles | منذ اربعة اشهر بدأنا في اختيار المحلفين لهذه المحاكمه |
- duruşma yarın. Şimdi de kaçak. - Eğer bu çocuğun peşindeyseler, ona ulaşacaklardır. | Open Subtitles | المحاكمه غدا و هو الان طليق اذا كانوا خلف هذا الفتي |
Suçu red edecek yani mahkeme gününe kadar güvendesin | Open Subtitles | سوف يعلن انه غير مذنب اذا انت فى امان حتى المحاكمه |
mahkeme sonuçlandı. Hayırlısı olsun. | Open Subtitles | هذه المحاكمه إنتهت مع تمنياتي بالحظ السعيد |
mahkeme, bu duruşmanın gereksiz yere zarar ve sıkıntı doğurduğunu kaydedebilir mi? | Open Subtitles | قد يوفر علينا عناء الإستمرار في المحاكمه |
dava başlamadan önce yatılı okula gönderilmişti zavallı kız. | Open Subtitles | كانت قد عادت للمدرسه فى وقت المحاكمه ، المسكينه |
Patronum ona karşı bir dava açmıştı ama Mahkemeye çıkmadan önce öldü. | Open Subtitles | ،رئيسي كان سيحاكمه لكنه مات قبل المحاكمه |
- Eğer boşanman mahkemede karara bağlanırsa, bu durum, mülkiyetin sana tahsis edildiğini gösterir. | Open Subtitles | إن تم طلاقك في المحاكمه يظهر أنك مسؤول عن الملكيه |
Kız kaçmış ama Mahkemeden önce aşırı dozdan ölmüş böylece bütün suçlamalarda düşmüş. | Open Subtitles | الفتاه هربت ولكنها تعاطت جرعه مفرطه من المخدرات قبل المحاكمه لذلك المدعى العام أسقط التهمه |
Çete senin Mahkemeye Çikmamanin hesaplarini yapiyor. | Open Subtitles | العصابه وضعت رهان لآن لا تشهدين فى المحاكمه. |
Dört yıl önce, Duruşmadan önceki gece beni aradılar. | Open Subtitles | قبل 4 سنوات, ليلة ما قبل المحاكمه, أتتني مكالمه. |
Sayın yargıç, Bayan Hye Seong'un bu davanın tanığı olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أيها القاضي .. أنا أطلب ان تكون هي سيونج شاهداً في هذهِ المحاكمه |
Şimdi, Mike, okulu kaçırdığını ve duruşmaya gelmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | اْنا اعرف أنك هربت من المدرسه يا مايك وذهبت الى المحاكمه |
Her neyse, ön duruşmada George için çıkacak sonuç...? | Open Subtitles | حسنا ، على ايه حال عند المحاكمه سوف يعلن |
Avukatın bu davayı basına taşıma çabası Mahkemenin önüne geçemez, ama onu son derece tehlikeye sokuyor. | Open Subtitles | بل واحذر من محاوله الدفاع لجر هذه القضيه الى الصحافه واى شئ خارج هذه المحاكمه سنضعه فى اعلى المحذورات |