Bir stadyum dolusu çaresiz ve kafası karışık insanla beraber sırada bekleme kabiliyetleri olabilir. | Open Subtitles | ولديهم الاستعداد ليصطفوا مع المتسابقين المتوترين ، المحبطين |
Kötülüğün yüce düşmanı, kurbanlarından oluşan bir jürinin önüne çaresiz, şekli tamamen bozuk, ümitsizlik içindeki kurbanlarının önüne çıkmalıdır. | Open Subtitles | ذلك العدو القادر على الشر يجب ، أن يخضع لمحاكمة من ضحاياه ** حاشا لله ** ، العاجزين ، المشوهين المحبطين . اليائسين |
Yedinci kattan geliyorum, ve yukarıdakiler hala gelmemiş olmasından pek mutlu görünmüyorlar. | Open Subtitles | لقد أتيت من الدور الـ17 و يوجد بعض الأشخاص المحبطين لعدم وصولة حتى الأن. |
Ve böylece senin gerçekten hayal kırıklığına uğramış çocuklar görmeni sağlayalım. | Open Subtitles | ونعطيك الفرصة لترى بعض الأطفال المحبطين. |
Dünyadaki milyonlarca çocuk hayal kırıklığına uğrar. | Open Subtitles | عندها سيكون هناك الملايين من الأطفال المحبطين حول العالم |
Dışarıda, çaresiz öksüzlerle dolu kocaman bir dünya var onlar zorluklarla dolu bir okyanusta yüzüp benim başarılarımın gölgesinde kalmayı kabul edecektir. | Open Subtitles | أتعلم, هناك عالم كبير بالخارج ملئ بالأيتام المحبطين والذين يقفزون بسعادة فى محيط من النفايات ويتمنون أن يجلسوا فى ظل أنجازاتى |
Çünkü çaresiz insanlar çaresizce şeyler yaparlar. | Open Subtitles | لأن الرجال المحبطين يقومون بأفعال محبطة |
Yedinci kattan geliyorum, ve yukarıdakiler hala gelmemiş olmasından pek mutlu görünmüyorlar. | Open Subtitles | لقد أتيت من الدور الـ17 و يوجد بعض الأشخاص المحبطين لعدم وصولة حتى الأن. أنتظر! |
Ve böylece senin gerçekten hayal kırıklığına uğramış çocuklar görmeni sağlayalım. | Open Subtitles | ونعطيك الفرصة لترى بعض الأطفال المحبطين. |
Yarın sabah birçok çocuk hayal kırıklığına uğramış olacak. | Open Subtitles | سيوجد العديد من الاطفال المحبطين في صباح الغد |
Ortada olan, hayal kırıklığına uğramış birçok erkeğin daha iyi sınıf bir kadın araması. | Open Subtitles | ، مايأتني هم مجموعة من الرّجال المحبطين . يبحثون عن امرأةٍ أصيلة |