| Soruma cevap vermeyeceksen, çok sevgili kızın için farklı şeyler düşünmem gerekecek.. | Open Subtitles | اذا لم يكن لديك اجوبه لأسئلتي اراهن بأن ابنتك المحبوبه بأمكانها كشف هذا الغموض |
| sevgili kızcağız bütün gününü uyuyarak geçiriyor. | Open Subtitles | هذه الفتاة المحبوبه تقضى يومها الكامل نائمه |
| Paranın kalanını sevgili karına harca. | Open Subtitles | يُمكنكَ أن تصرف الباقى عل زوجتكَ المحبوبه |
| sevgili ulusumuzu sonsuza dek birleştirecek demir bağlantısını düşünerek şahsen ben son kazık çakıldıktan sonra memnun olacağım. | Open Subtitles | من المفترض ان اكون سعيده بعد اخر ارتفاع لهم لدفع كامل المبلغ من قصد الحدبد لجمع امتنا المحبوبه في وحده ابديه اّمنه |
| Mathayus, bir zamanların kudretli Akrep Kralı, imparotorluğunu ve sevgili kraliçesini kaybetmiş bir kral. | Open Subtitles | ماثاياس" الملك العقرب" الذي كان عظيماً فقد مملكته و مليكته المحبوبه |
| Benim sevgili kızım. | Open Subtitles | فتاتي المحبوبه. |
| Ve Anastasya'm, benim sevgili torunum, | Open Subtitles | وأناستاشيا ، حفيدتي المحبوبه |
| sevgili arabası mezarı olacak. | Open Subtitles | سيارته المحبوبه سوف تكون قبره |
| Bayan Reginald Crawley sevgili başkanımız Grantham Kontesi'yle görev paylaşımı yapmayı kabul etti. | Open Subtitles | التي وافقت على مشاركة المهام مع مديرتنا المحبوبه الكونتيسه الآرمله السيده (كراولي). |
| sevgili radyo müdürümüz bu yıl zam yapmamaya karar vermiş. | Open Subtitles | مديرتنا المحبوبه قد قررت ... |
| Yüce Tanrım, güvenlik ve gizlilik içerisinde, sevgili adamızın himayesinde, ailelerimiz ve dostlarımızla .bir araya gelmemiz için, "Evans Aile Vakfı"nın yaptığı rehberliğe şükranlarımızı sunuyoruz. | Open Subtitles | والدين ثانياً نحن نشكرك لتوجيه ...(ثقة عائلة (إيفان فى رعاية جزيرتنا المحبوبه |
| Jack sevgili ineğiyle yeniden bir araya gelmişti. | Open Subtitles | و (جاك) التم شمله مع بقرته المحبوبه |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 