Ve yarın gece maddi imkânı olmayan çocuklar için bir dans organize ediyor. | Open Subtitles | و ليلة الغد , عندها رقصة للأطفال المحرومين. |
Demin geçen yaz imkânı olmayan çocuklar bir kamp açtığımı hatırladım. | Open Subtitles | ,لقد تذكرت قمت برعاية معسكر للأطفال المحرومين الصيف الماضي |
Bir de bu bedava ders verdiğim yoksul aile çocukları. | Open Subtitles | عدى هؤلاء الأطفال المحرومين الذين أعلمهم بالمجان |
sosyal haklardan mahrum biriyle iligilenmesem bir başkası bunu yapabilir belki parası ve arsası olmayan birisi. | Open Subtitles | إذا لم أسهر على مصالح المحرومين شخص ما غيرى سيفعل ذلك ربما شخص ما ليس لديه مال أو ممتلكات |
Özgürlüğe muhtaç olan bu yolcular için bunun anlamı daha fazla olabiliyordu. | Open Subtitles | بالنسبة للمسافرين أولئك المحرومين من الحرية فتعني أكثر من ذلك. |
Ekonomik yönden dezavantajlı ve sorunlu çocuklara erken çocukluklarında bakım sağlayabilir ve bunu ücretsiz yapabiliriz. | TED | بأمكاننا توفير العناية للطفولة المبكرة للأطفال المحرومين اقتصاديا وغير ذلك من الذين تواجهم مشاكل كما يمكننا توفير ذلك مجانا |
İmkânı olmayan çocuklara eğitim. | Open Subtitles | للاطفال المحرومين المتميزين |
Ne dersin? Bence maddi imkânı olmayan çocukların bilgisayara ihtiyacı var, kotilyona değil. | Open Subtitles | -أعتقد أن الأطفال المحرومين يحتاجون لأجهزة كمبيوتر , لا لحفلات الرقص . |
1930'larda şaka amaçlı başladı, ama 1970'lerde yoksul gençlik yüzünden iyice tırmandı. | Open Subtitles | بدأ الأمر كمزحة في سنة 1930 لكنه تصاعد في 1970 مع الشباب المحرومين |
Geçen sene tüm bu yoksul çocukları Half Dome'a gezmeye götürmüştü. | Open Subtitles | أخذت أؤلئك الأطفال المحرومين برحلات المشي والتجول هذا العام |
Basketbol ligimi desteklemek ister misiniz yoksul bir genç için? | Open Subtitles | هل تريدين دعم دوري البيسبول للشباب المحرومين ؟ |
Bu piyanoyu, sosyal haklardan mahrum çocuklar için bir müzik okuluna bağışladım. | Open Subtitles | أتبرّعُ بالبيانوُ لمدرسة موسيقيّة من أجل الأطفال المحرومين. |
Eminim harikadır. Çünkü haklarından mahrum kalmış bir göçmenin hizmet ettiği şımarık beyaz bir kıza yalan söylemek için hiçbir nedeni yok. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنها جيدة لأن المهاجرين المحرومين من حقوقهم والذين يخدمون فتاة بيضاء مدللّة لن يكذبوا عليكِ |
Şimdileri haklarından mahrum edilmiş çocukların projeler üreterek benim yaptığım gibi yoksulluktan kurtulmaları imkânsız hâle geldi. | Open Subtitles | والان هو مستحيل بالنسبة للـفتيان المحرومين أن ينشأون في المشاريع وأن يتغلبوا على الفقر هذا هو الطريق الذي سلكته |
Hemen toplamaya başlama emri ve kana muhtaç vatandaşları yakalama konusu bildirildi. | Open Subtitles | من أجل البدء بالاحتواء الفوري والقبض على كل المواطنين المحرومين من الدماء من الطبقة الـ 4 قد تمّ إصدار الأمر |
Hemen toplamaya başlama emri ve kana muhtaç vatandaşları yakalama konusu bildirildi. | Open Subtitles | من أجل البدء بالاحتواء الفوري والقبض على كل المواطنين المحرومين من الدماء من الطبقة الـ 4 قد تمّ إصدار الأمر |
Bu akşam yardıma muhtaç bir çocuğa destek olacağım ve Robin seninle tek başına yemek yemeye katlanamazmış. | Open Subtitles | نسيت أن أخبرك أني أرعى أحد الأطفال المحرومين الليلة و (روبن) لا تُطيق فكرة العشاء معكِ وحدها .. لذا لن نستطيع أن |
Ama sorun şu ki, o erken bölümlerde ekonomik olarak veya başka yönden dezavantajlı çocukların hayatına müdahale için harcadığımız her 15 000 dolar, yol boyunca suçla ilişkili masraflardan 80 000 dolar kar etmemiz anlamına geliyor. | TED | لكن المهم انه لكل 15,000 دولارا ندفعه عند التدخل في حياة الاطفال المحرومين اجتماعيا وغيرهم في تلك الفصول السابقة ادخرنا 80,000 دولارا من التكاليف المتعلقة بالجرائم على المشوار |